Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip talebinde belirtilen icra dairesinde geçerli olarak devam edecek icra takibinin bulunması için İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme yetki itirazını inceleyip, dosya üzerinden kesin karar verir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu senedin düzenlendiğinin iddia edildiği tarihte ne müvekkilinin ne de lehtarın tacir olmadığını, dolayısıyla HMK'nun 17.maddesinde düzenlenen yetki kaydının geçerli olmadığını, nitekim Ankara Ticaret Odası Başkanlığının müzekkere cevabından da müvekkilinin ticaret sicilinde herhangi bir kaydının bulunmadığını, diğer bir deyişle tacir olmadığının açıkça anlaşıldığını, gerçek kişiler arasındaki yetki sözleşmesi geçersiz olduğundan mahkemece yetki itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak yetki itirazının kabulü ile Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde yetkiye itirazdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetki İtirazının Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğünün 2019/11268 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip dosyasında borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek Aliağa İcra Daireleri'nin yetkili olduğunun belirtildiğini, yetki itirazının davacı müvekkili tarafından kabul edildiğini ve dosyanın yetkili Aliağa İcra Dairesi'ne gönderilerek 2019/4250 esas numarasını aldığını, ancak bu sefer davalı şirketin yeniden yetki itirazında bulunarak bu defa da Foça İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünü, söz konusu itirazda ayrıca ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğü'nün takibi yetki itirazı gerekçesiyle durdurduğunu, yapılan işlemin yerinde olmadığını, davalı/borçlunun yetkili İcra Müdürlüğü'ne ikinci defa yaptığı yetki itirazının dikkate alınmaması gerektiğini, davalı/borçlunun itirazında kira akdini inkar etmediğini, 2019 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında davalı/borçlu tarafından yapılmayan ödemelerin toplamının 14.000,00...

      Somut olayda, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir....

      Alacaklının 03.05.2021 tarihli talebinin hukuki manada borçlunun yetki itirazının kabulü niteliğinde olmadığı, harç yatırılmadığından takibin yeni bir takip olduğunun kabulüne de olanak bulunmadığı, hukuken geçersiz olan talep üzerine müdürlükçe aynı gün 03.05.2021 tarihinde yetki itirazının alacaklı vekili tarafından kabul edildiği varsayılarak gönderme kararı vermesi ve hatalı işlemler sonucu takibe İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünde devam edilmesi mümkün olmadığından, icra müdürlüğünce borçlunun yetkiye itirazının yanı sıra borca itirazlarının da mevcut olduğu gözetilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi yerinde olup, mahkemece usulüne uygun başlatılmayan bir takipte borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesine olanak bulunmadığından, davacı alacaklının itirazın kaldırılması talebinin ve memur işlemine yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir....

      Davacı- borçlunun dava dilekçesinde; Karşıyaka İcra Dairelerinin ve İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirtmekle birlikte, bu yerlerden birinin tercih edilmediği, yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği, bu durumda geçerli bir yetki itirazının bulunmadığından HMK'nun 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının dikkate alınmayacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı - borçlu yetki itirazı ile birlikte takip dayanağı bononun teminat bonosu olduğu iddiası ile borca itirazda bulunduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, davacı - borçlunun yetki itirazının reddine dair karar verilerek borca itirazın esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

      İcra Mahkemesi Davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada, Bakırköy 5. İcra ve Bursa 8. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 5. İcra Mahkemesince, Bursa 19....

        da Şirvan'da meydana geldiği, davacının davasını yetkili olmayan Çorum Mahkemesi'nde açmış ise de, yetkili mahkemeyi gösterme hakkının davalıya geçtiği, ancak davalının da kazanın meydana geldiği yer itibariyle yetkili olmayan Siirt Mahkemelerini yetkili gösterdiği, kazanın ise Şirvan'da meydana gelmesi nedeniyle yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından, yetki itirazının reddine karar verilerek davanın esasının görülerek sonuçlandırılması gerekirken mahkemece yetki itirazında gösterilmeyen Şirvan Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığından, mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        , bu nedenle İİK md 68'e göre takip konusu alacağın imzası ikrar edilmiş senede dayandığından itirazın kaldırılması talebinde bulunduklarını belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının kaldırılması ile takibin devamına, davalının takip konusu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu