Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2019/17012 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine başlatılan takipten müvekkillerinin 30/05/2019 tarihi itibari ile haberdar olduğunu, tebligatın daimi çalışanı Rukiye İlbas imzasına tebliğ edildiğini ve tebligatın usulsüz olduğunu tebliğ edilen şahsın müvekkilli ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığından bahisle müvekkilinin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 20/02/2020 gün, 2019/790 E 2020/325 K sayılı kararla "Şikayetin KABULÜ ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2019/17012 Esas sayılı icra takibinde davacı/borçlunun ödeme emri tebliğ tarihinin muhatabın öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, " karar verilmiştir....

İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır....

Davanın konusu, usulsüz tebliğ şikayeti ve takip konusu bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığına yöneliktir. Ödeme emri davacı borçlu adına 23/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK 16. maddeye göre, ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerekir. Davacı tarafından icra dosyasından 12/02/2020 tarihinde haberdar olduğu, ileri sürülmüş ise de, davacının 20/05/2019 tarihinde icra dosyasından dilekçe ile fotokopi talep ettiği, ayrıca dosyada düzenlenen bilirkişi raporunu davacıya 11/12/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği gözetildiğinde, davacının icra dosyasından 12/02/2020 tarihinde öğrendiği iddiası hukuken yerinde değildir. Davacının icra dosyasından 20/05/2019 tarihinde haberdar olduğu gözetildiğinde ıttıla tarihinden 7 günlük süre geçtikten sonra 13/02/2020 tarihinde dava açılması sebebiyle usulsüz tebliğ şikayeti süresi içinde yapılmamıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...

    Somut olayda davacı borçlu şirket vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/9107 sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, müvekkili şirketin adres değişikliği 07/12/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği halde, eski adrese ödeme emrinin tebliğ edildiğini ileri sürerek, icra mahkemesinden tebliğ tarihinin düzeltilmesini, davanın süresinde açıldığını belirterek yetki itirazının ve kambiyo şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesince ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanununun 10. maddesinin 1. fıkrasında; "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm tüzel kişiler için de geçerlidir....

    Uyuşmazlık; kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibinde tebligat usulsüzlüğü ve aşkın haciz şikayeti ile imza ve borca itiraz niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; takibe konu senette davacı adresinin İvogsan 22. Cadde 1472 Sokak No:12 İvedik Ostim Ankara olarak gösterildiği ve ödeme emri tebligatının İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472 Sokak (Eski 689. Sokak) No:12 Ostim Yenimahalle Ankara adresine çıkartıldığı, senet adresi ile tebligat adresinin uyumlu olduğu, ödeme emri tebligatının 16.01.2019 tarihinde "Muhatabın iş nedeniyle adres dışında olduğunu ve muhatabın daimi çalışanı olduğunu beyan eden İbrahim Sayılı imzasına tebliğ edildi." açıklaması ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı borçlu vekilinin aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Aşkın haciz şikayeti İİK.'...

    Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetki, borca, faiz oranına, faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile yetkiye ve borca yönelik itirazın reddine, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 29.07.2019 olarak düzeltilmesine, işlemiş faiz tutarının 2.136,99 TL olarak düzeltilmesine, 40.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takibin devamına karar verilmiştir....

      Somut olayda; kıymet takdiri, ...... yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ...... Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; .....YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/03/2020 günü oy birliğiyle karar verildi....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/06/2020 NUMARASI : 2019/52 ESAS- 2020/757 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI-USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden T3 ve T3'a ödeme emrinin 10/01/2019 tarihinde tebliğ olduğunu, diğer müvekkillerinin başlatılan takipten usulsüz tebligatlar nedeniyle 10/01/2019 tarihinde muttali olduğunu öncelikle müvekkillerinden T4.ve T5 T1 Ece Hatimoğlu'nun tebliğ tarihinin 10/01/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğini, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, yetkili icra müdürlüğü Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, Ece hatimoğlu açısından yetkili icra müdürlüğü Silivri İcra Müdürlüğü olduğunu, T4 T5 yetkili icra müdürlüğü Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğunu, bu sebeple T4 T5 T1 Ece Hatimoğlu'na yapılan usulsüz ödeme emri tebligatının iptali ile ödeme emrinden muttali tarihinin 10/01/2019 olarak tespitini, yetki itirazının kabulünü...

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, borçlunun 20.04.2015 tarihinde beyanı üzerine aynı tarihte tescil edilen adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine ....., Mahallesi ....., .....,Kapı No: 10/2 .....Samsun" ödeme emri gönderilmiş, "gösterilen adreste daire 2 boş olup, muhatap ismen tanınmıyor" şerhi ile 30.12.2015 tarihinde tebligatın iade edildiği, bu kez ödeme emrinin aynı adrese gönderildiği, "D2: boş tanınmadı" açıklamasıyla TK'nın 21/2. maddesine göre 19.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebliğ belgesinde tebligatı çıkaran merci tarafından tebliğ işleminin TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılması yönünde bir şerh bulunmaksızın sözü edilen madde gereğince tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi usulsüz olup, tebligatta (MERNİS adresi) yazılması maddede bahsi geçen şerhin varlığının kabulü için yeterli olmadığı, ayrıca, tebliğ belgesinde tebligatın teslim edildiği muhtarın isim ve imzasının da bulunmadığı, yine...

          UYAP Entegrasyonu