Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2015/190 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı - borçlunun murisi Şevket Sabancı'nın 22/07/2021 tarihinde vefat ettiği, davalı - alacaklı vekilince, davacı - borçlunun murisinden intikal edecek taşınmazlardaki hissesine haciz konulduğu, davalı - alacaklı vekilince 29/07/2021 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak davacı - borçlunun murisi Şevket Sabancı'nın veraset ilamı çıkartmak için İİK 94/2 maddesi uyarınca yetki belgesi istenildiği ve icra dairesince talep doğrultusunda 30/07/2021 tarihli şikayet konularından olan yetki belgesinin düzenlendiği görülmektedir. Davacı - borçlu vekilince usulsüz tebliğ şikayeti ile İstanbul 18....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

    Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine -usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki- başvurusu (teminat iddiası), İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....

      Dava İİK'nun 16,21. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca yetkiye, borca itiraz ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ödeme emrinin 18/06/2021 tarihinde bizzat davacı borçlunun imzasına tebliğ edilmiş olmasına, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatındaki imzaya açıkça itiraz da edilmemiş olmasına, tebligatın usulüne uygun olmasına, davanın ise ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle yasal 5 günlük sürede açılmamış olmasına, eski hale iade için bir sebep gösterilmemiş olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Manisa 1....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Buna bağlı olarak aynı dava dilekçesinde davacı borçlu şirket tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde yetki itirazında bulunulması gerekirken, dairemizce kabul edilen ödeme emri tebliğ tarihi olan 04/10/2019 tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 10/10/2019 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmakla, yetki itirazının süreden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/10/2019 olarak düzeltilmesine, davacının yetki itirazının ise süreden reddine ilişkin yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        , çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Savcılığınca iş yerinin deposunda bulunan 75 teneke su yalıtım malzemesine el konulduğunu, açılan ceza davasında müvekkilinin beraat ettiğini, davalının şikayeti nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, mallarına el konulması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik el konulan mal bedeli ve kazanç kaybı nedeniyle 1000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davalının müvekkilinin tanınmış "..." markasının açık bir taklidi olan "...." markası ile satış yaptığını, "...." markası için hükümsüzlük davası açtıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Serik İcra Hukuk Mahkemesince ise, İcra İflas Kanunu 128/a-1 maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler." düzenlemesinin yer aldığı, bu nedenle İİK 128/a-1 maddesi gereğince şikayete bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Araç İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....

            Kızılcahamam İcra Hukuk Mahkemesi’nce ise, İİK'nın 128/a maddesindeki ''kıymet takdirini tebliğ edildiği ilgili raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra dairesinde şikayette bulunabilirler'' hükmünün karar tarihi itibariyle geçerli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister....

              UYAP Entegrasyonu