Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdiri, Demre İcra Müdürlüğü'nce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Demre İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Demre İcra Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla ... İcra Dairesince yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... (...) İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; ...(...) İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....

      İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2020/5924 esas sayılı takip dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, alacaklının yetki itirazını kabul etmesi sonrasında dosyanın Düzce İcra Müdürlüğünün 2020/12249 esas numarasına kayıtlandığı, borçlu davacıya bu icra dosyasından gönderilen 7 örnek ödeme emrinin " Kültür Mah.Güven sok.No:6 İç kapı no:3 Düzce" adresine tebliğe çıkarıldığı, iade dönünce aynı adresin mernis adresi olması sebebiyle mernis şerhli olarak Tebligat Kanunu 21/2 gereğince 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu tebliğin usulsüzlügü şikayeti ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun Bilinen adreste tebligat başlıklı 10 uncu maddesinde "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.(Ek fıkra: 11/1/2011- 6099/3 md.)...

        Söz konusu maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir. Mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, tebliğ tarihinin, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek tebligatın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          HMK'nun 297/2. maddesi gözetilerek davacının tüm taleplerini karşılayacak şekilde tebligat usulsüzlüğüne, borca ve yetkiye itiraz ve şikayetleri ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, gerekçeli kararda da gerekçelerinin belirtilmediği, yine takibin niteliği gereği yetki itirazında da duruşma açılarak tarafların delilleri toplanmak ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde yetki itirazı ve ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü şikayeti hakkında tensiple dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı olduğu nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına.." karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 15/09/2022 tarihli gerekçeli kararında özetle: "...Somut olayda ödeme emri tebligatının Yakup Aslan isimli komşunun muhatabın işe gittiği beyanıyla 06/09/2016 tarihinde TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmeye...

          HMK'nun 297/2. maddesi gözetilerek davacının tüm taleplerini karşılayacak şekilde tebligat usulsüzlüğüne, borca ve yetkiye itiraz ve şikayetleri ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, gerekçeli kararda da gerekçelerinin belirtilmediği, yine takibin niteliği gereği yetki itirazında da duruşma açılarak tarafların delilleri toplanmak ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde yetki itirazı ve ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü şikayeti hakkında tensiple dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı olduğu nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına.." karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 15/09/2022 tarihli gerekçeli kararında özetle: "...Somut olayda ödeme emri tebligatının Yakup Aslan isimli komşunun muhatabın işe gittiği beyanıyla 06/09/2016 tarihinde TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmeye...

          Şti'ne ödeme emrinin 22/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihi olan 23/05/2019 tarihinde önce bu borçlu hakkında takibin kesinleştiği, borçlulardan biri hakkında yetkili yerde yapılan takibin kesinleşmesi nedeniyle HMK'nun 7/1 maddesi uyarınca davacı borçlunun yetki itirazında bulunamayacağı anlaşıldığından, bu yöndeki mahkeme gerekçesi yerinde görülmüştür. Davacı vekili, taraflarına vekalet ücreti hükmedilmemesinin, yargılama giderlerinin taraflarına yükletilmesinin ve davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiş ise de tebligat şikayeti yönünden davalı tarafa yükletilebilecek bir kusur bulunmadığı, yetki itirazının da reddine karar verilmiş olduğu gözetilerek, bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir....

          Dava dilekçesinde davacı borçlu, imzaya itirazla birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve dolayısı ile imzaya itirazın süresinde olup olmadığı dahi değerlendirilmeden, imzaya itirazın esas hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine 11.02.2020 tarihinde başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya itirazda bulunduğu görülmüştür....

          İİK’nun 168/5. maddesi gereğince; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir....

            UYAP Entegrasyonu