zorunda bırakıldığını, -İhtiyati haciz kararına karşı yetki yönünden de itiraz edilmiş ise de Mahkemenin, çekin ibrazı ile bağlı borcun götürülecek borç haline geldiği gerekçesiyle yetki itirazını da reddettiği anlaşılmış ise de bu kararın yerinde olmadığını, çek ibraz edilmiş ise de karşılıksız çek şerhi düşülmediğini, tedbir kararı sebebiyle işlem yapılmadığını, çekin ibrazının çek vasfını ve çeke uygulanacak hükümleri ortadan kaldırmayacağını, Mahkemenin yetkisiz olduğunu, dayanak belgenin düzenlendiği yerin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Antalya olduğunu, hakkında ihtiyati haciz kararı talep edilenlerden hiç birinin İstanbul ile ilgisi olmadığını, anılan sebeple İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul 15....
ödemek zorunda bırakıldığını, -İhtiyati haciz kararına karşı yetki yönünden de itiraz edilmiş ise de Mahkemenin, çekin ibrazı ile bağlı borcun götürülecek borç haline geldiği gerekçesiyle yetki itirazını da reddettiği anlaşılmış ise de bu kararın yerinde olmadığını, çek ibraz edilmiş ise de karşılıksız çek şerhi düşülmediğini, tedbir kararı sebebiyle işlem yapılmadığını, çekin ibrazının çek vasfını ve çeke uygulanacak hükümleri ortadan kaldırmayacağını, Mahkemenin yetkisiz olduğunu, dayanak belgenin düzenlendiği yerin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Antalya olduğunu, hakkında ihtiyati haciz kararı talep edilenlerden hiç birinin İstanbul ile ilgisi olmadığını, anılan sebeple İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul 15....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya yatırılan para her ne kadar Bim Birleşik Mağazalar Anonim Şirketi tarafından havale edilmiş ise de, borçlu şirket tarafından yani borçlu adına, dosya borcuna karşılık ve alacaklıya ödenmek üzere yatırılmış bir bedel olduğunu, her ne kadar borca itiraz dahi edilmiş olsa her hangi bir itirazi kayıt düşülmeden itiraz edildiği tarihten sonra dosya borcuna karşılık olarak dosya borçlusu adına yatırılmış bir bedel olduğunu, yatırılmış bu bedelin dosya borcuna karşılık olarak yapılmış kısmi ödemeye sayılması gerektiğini, geçici olarak verilen konkordato kararında borçlu tarafından borçlarına karşılık yapılmış olan ödemelerin geri alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, söz konusu paranın dosyaya borçlu adına ve dosya borcuna karşılık olarak hiç bir itirazi kayıt konulmadan yatırıldığı için bu paranın dosya alacağının tahsili olduğunu ve bu paranın zaman kaybedilmeden müvekkili kooperatife ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin aylardır...
D)İstinaf Eden ve Nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kıdem tazminatı yönünden davacının çalışma süresinin yanlış ve hatalı olduğunu, davacının davalı şirkette 10/05/2002 ile 22/04/2019 tarihleri arasında kesintili olarak çalıştığını, davacının en son net ücretinin 6.000,00 TL olduğu tespitinin yerinde olmadığını, davacının ücretinin imzalı ücret bordroları ile belirli olduğunu, bordrolara çalışma süresince hiç bir itirazi kayıt konulmadığını, davacıya elden ödeme yapılmasının söz konusu olmadığını, davacının ücret iddiasını ispatlayamadığını, davacının iş akdini haklı bir sebep bulunmaksızın fesh ettiğini, kıdem tazminatının reddi gerektiğini, fazla çalışma alacağı konusundaki değerlendirme ve hesaplamalara itiraz ettiklerini, davacının yılın bir döneminde haftada 6 saat, Mayıs-Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarında ise haftada 15 saat fazla çalışma yaptığından bahisle fazla mesai alacağının hesaplandığını, maaş bordrolarına itirazi kayıt konulmadığını, davacının fazla mesai yaptığında...
CEVAP : Davalı vekili, davacının icra takibine itirazı nedeniyle itirazın iptali ile takibin devamı için İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/403 E sayılı dosyası ile dava açıldığını, kredi borcunun ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığına karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, alınan bilirkişi raporunun davacının borçlu olduğunu teyit ettiğini, davacının rapora itiraz etmeyip bilirkişi raporunun içeriğini ve borcu kabul ettiğini, itirazın iptali davasında borcu ve kefaleti kabul edip ödeme yaptıktan sonra bu dava ile geri istemesinin yasal dayanaktan yoksun olup talebin reddi gerektiğini, her iki kefilin de ödeme yaparken itirazi kayıt ileri sürmediğini, davacının kefaletinin müteselsil kefalet olarak kabul edilmese dahi adi kefalet olarak kabul edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dava dosyasının incelenmesinden davalı idarenin faturalar kendisine iletildikten sonra usulüne göre hakediş hesaplamalarına yönelik gerekli idari işlemleri tesis ettiği, ilgili hakediş raporlarının istisnasız hepsinin (sözleşme dönemi boyunca) davacı şirket tarafından da herhangi bir itirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı görülmektedir. Netice itibariyle, davalı idarenin davacıya D/07557308 nolu fatura sebebiyle herhangi bir borcunun bulunmadığı.." şeklinde görüş bildirmiştir. Rapor kapsamı denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, itirazlar reddedilmiştir....
Aksi olsa idi borçlu olan davacı şirket tarafından itirazi kayıt konularak ödeme yapılması gerekirdi. Protokolde itirazi kayıt konulduğuna veya dosyanın sonucunun beklenmesine dair bir ibare bulunmamaktadır. Aksine gayri kabili rücu ibra etiklerini belirtmişlerdir. Bu nedenle protokol tarafları bağlayıcı olup ödeme ile de yürürlüğe girmiştir. Tarafların tasfiyeye yönelik sulh anlaşması nedeniyle yapılan ödeme geri istenemez. " taraflar arasındaki protokollerin tasfiye amaçlı olup taraflar arasındaki üçlü alacak borç ilişkisini sonlandırmanın amaçlandığı ve protokol hükümleri doğrultusunda 138.000 TL' nin davalıya ödendiği, istirdat davasının reddedildiği anlaşılmakla davalının Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2007/... Esas sayılı dosyası ( yeni 2018/......
Bozma kararından sonra düzenlenen 04.01.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; “mukayeseli keşifte inşaat kalemleri yönünden iş artış ve azalışlarının dikkate alındığı ayrıca ek iş ve fazla imalatın olmadığı, mekanik imalatlar kapsamında soğuk depo tesisatı ve çamaşır tesisatı yapımının sözleşme bedeline dahil olduğu, bunun dışında yapılan mekanik tesisat ek işlerinin hakedişlerde yer almakta olduğu, davacının hakedişlere itirazi kaydının olmadığı, elektrik imalatları kapsamında yapılan ek işlerin de hakedişlerde yer almakta olduğu ve yine davacının hakedişlerde itirazi kaydının olmadığı” belirtilmiştir. Mahkemece ek imalatlar bakımından bilirkişi raporundaki açıklamalar benimsenerek karar verilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde, ek imalatların hakediş raporlarında olmadığını, bilirkişilerce hakedişlerde varlığı belirtilen bazı imalatların ise asıl iş kalemi olup ek ve fazla imalat olmadığını ileri sürmüştür....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 17.12.2015 tarihli ve 2013/671 Esas, 2015/1018 Karar sayılı kararı ile davacı-karşı davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gibi imalâtı teslim alırken itirazi kayıt koymamış olması nedeniyle davalı-karşı davacıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (kapatılan) 15....
Bu ayıplar yönünden taşınmaz itirazi kayıt konulmaksızın teslim alındığında ve sonrasında yasada öngörülen 30 gün içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından ve çatıdan bahçeye kontrolsüz su akışına yönelik iddiadan vazgeçildiğinden bu ayıplara yönelik istemin reddi kararında bir isabetsizlik yoktur....