Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı borçluların takibe konu borcun likit olmayıp mevcudiyeti ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu iddiası ve faize itirazı, İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. İcra mahkemesince işin şikayet yoluyla çözümlenmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin anılan iddialara ilişkin kabulü isabetlidir. Diğer taraftan, davacılar vekili dava dilekçesinde sair nedenlerin yanında, aynı taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu 22....

Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kefil borçlu ... 31.03.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, dosya borcuna dayanak gösterilen kira sözleşmesindeki imzası müvekkili ...’a ait olmadığı gibi, müvekkilinin kira sözleşmesinin kiracısı ... ile diğer kefil borçlu .... isimli şahısları da tanımadığını, müvekkilinin taraf olmadığı bir kira sözleşmesinden dolayı herhangi bir sorumluluğunun doğmayacağını ileri sürerek borca, faiz oranına, işlemiş faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı kiracı ... ödeme emrine itiraz etmemiş olup, onun yönünden takip kesinleşmiştir. Davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak, davalı borçluların yetki itirazı üzerine dosyanın ... 31....

    İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...

    " gerekçesiyle "Davanın (yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın) süreden REDDİNE, Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/156 Esas sayılı dosyası üzerindeki TAKİBİN DEVAMINA, Usulsüz tebligata ilişkin memur işlemini şikayete yönelik yapılan itiraz hakkında Mahkememizin 2020/45 Esas sayılı dosyasına karar verilmekle, bu hususta Mahkememizce ayrıca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA," şeklinde karar verilmiş karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2021/139 ESAS - 2021/461 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin dayanağı senetlerde düzenleme ve ödeme yeri bulunmadığını, yetki kaydının geçerli olmadığını, senetlerde keşideci adresinin Tuzla olup İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu, senetlerde ödeme ve düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödememe protestoları senette yer alan adrese tebliğ edildiği halde ödeme emrinin mernis adresinde tebliğ edilmesinin tebligat usullerine aykırı olduğunu, borca ve imzaya itiraz ettiğini belirterek İstanbul Anadolu Adliyesi İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun...

    Dolayısıyla Mersin icra dairelerinde takip başlatılmasında bir sakınca olmadığından yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir. Diğer taraftan, dava dilekçesinde bedelde tahrifat iddiasında bulunulmuştur. Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı iddiası, senet metninden anlaşılan borca itiraz sebepleri arasındadır. (Benzer karar Y.12.HD. 2022/8854 E. 2023/1877 K. 2015/12785 E. 2015/24912 K.) Bedelde tahrifat iddiası borca itiraz niteliğinde olduğundan dava dilekçesinde tahrifata ilişkin şikayet hakkının saklı tutulmasının ceza soruşturması için yapılacak şikayeti ifade ettiği kabul edilmelidir. İlk derece mahkemesince, tahrifat bakımından yapılan değerlendirmede, takibe konu senet üzerinde herhangi bir tahrifat , silinti , kazıntı görülmediği belirtilmiştir....

    Ltd.Şti isimli firma olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı/alacaklı tarafından keşideci firma haricinde diğer tarafların da sorumlu olduğundan bahisle hazırlanan takip talebi ve ödeme emri hukuka aykırı olduğunu, ilgili icra müdürlüğünce de bu durum düzeltilmediğini ve ödeme emrine onay verilerek icra takibine dair işlem sırası devam ettirildiğini, icra takibine konu alacak bedelleri içerisinde yer alan çek tazminatı bedelinin iptali ile takip çıkış rakamının, işleyecek faiz miktarının, icra vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarının müvekkil şirket açısından değişmesi gerektiğinden ödeme emrinin iptal edilerek müvekkil şirket aleyhinde sorumlu olduğu miktarlar ve alacak kalemlerini gösterir şekilde yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, yeni düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile alacak kalemlerinin ve takip borcunun kesinleşmesi gerektiği yerel mahkemece göz ardı edildiğini ve böylece borca itiraz haklarının önüne geçildiğini, yerel mahkemece tebligatın usulsüz olduğu yönündeki beyan...

    İcra Müdürlüğünün 2018/9008 Esas sayılı dosyasından 02.10.2019 tarihinde, ihtiyati haciz talepli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu dosyadan tanzim edilen örnek 10 ödeme emrinin e tebligat yolu ile 06.05.2019 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, ödeme emrinin vekil olarak taraflarına tebliğinin hatalı olduğunu, vekile ödeme emri tebliğinin Avukatlık Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 18. maddesinde yeri ve uygulamasının bulunmadığını, müvekkilinin taraflarına verdiği vekaletnamede ödeme emri tebliğ alınmasına ilişkin bir yetki bulunmadığını, icra dosyasında müvekkili adına sunulmuş vekaletname olmamasına rağmen ve vekaletnamede, ödeme emri tebellüğü hususunda yetkilendirilmemelerine rağmen ödeme emrinin vekil olarak taraflarına tebliğinin hatalı olduğunu, ayrıca ödeme emri ekinde takibe müstenit belgeler bulunmadığını, İİK 'nun 58. maddesi uyarınca takibe konu alacak ile ilgili belgelerin tasdikli birer suretinin ödeme emrine eklenmesi zorunluluğunun...

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/11646 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİY’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Diyarbakır Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...

      UYAP Entegrasyonu