"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafça borçlu hakkında İstanbul 13.İcra Müdürlüğü'nün 2005/20798 sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş borçlunun süresinde icra dairesinin yetkisine itirazı da bulunduğu, alacaklı bu yetki itirazının kaldırılmasını icra mahkemesinden istemiş bilahare alacaklı vekili Av. Cevat Yaylalı 26.12.2002 tarih 67479 yevmiye no'lu vekaletnamedeki yetkiye istinaden bu yetki itirazını kabul ederek itirazın kaldırılması isteminden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul ettiğinden ve davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetki İtirazının Kaldırılması Uyuşmazlık, İstisna (eser) sözleşmesinden kaynaklanan, alacağın tahsili için yapılan icra takibi sırasında, icra mahkemesinin yetkisine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında yapılan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesinin 5. maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması, yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, takip tarihi (03.10.2016) itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda ilk derece mahkemesince, borçlu şirketin adresi itibariyle İzmir İcra Daireleri yetkili olup yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, borca itirazı esastan inceleyerek karar verilmesi isabetsiz olup, davacının istinafının reddi ile, HMK 353/b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin REDDİNE, HMK 353 (1) b-2 md. gereğince İSTANBUL 16....
Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. mad.) inceleme sonucunda; Davalı süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece davalının yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1- a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/2) belirlemiştir. Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalı tarafın yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....
Maddede HUMK hükümlerinden bahsetmiş ise de 6100 Sayılı HMK'nun 447/2 maddesi gereğince “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” denildiğinden, 6100 Sayılı HMK'nun mahkemelerin yetkisine ilişkin düzenlemeleri İcra dairelerinin yetkileri açısından kıyasen uygulanır. 6100 Sayılı HMK'nun 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiş, ilgili düzenleme İcra dairelerinin yetkisine itirazda da kıyasen uygulanır....
AŞ ile aralarındaki kredi sözleşmesinin müşterek borçlu - müteselsil kefili olduklarını, bu nedenle sözleşmedeki yetki şartının borçlular yönünden de geçerli olduğunu ileri sürerek borçlular tarafından yapılan yetki itirazının kaldırılması ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlular vekili cevap dilekçesinde; borçluların kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olmadığını, sözleşmede kefil olarak yer aldıklarını, bu nedenle yetki sözleşmesinin kendileri açısından geçerli olmadığını, yerleşim yerleri adreslerinin Kütahya olması sebebi ile yetkili icra müdürlüklerinin Kütahya icra daireleri olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır....
Alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle açılan işbu davada mahkemece 7.200 TL alacağa yönelik itirazın kaldırılmasına, kabul edilen miktarın %40’ı oranında davacı yararına, reddedilen kısmın %40’ı oranında davalı yararına icra tazminatına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Yetki konusu İİK’nun 50.maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itirazla birlikte yapılacağı, mahkemenin öncelikle yetki itirazını inceleyip kesin olarak karara bağlaması gerektiği belirtilmiştir. Olayda, davalı borçlunun takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında mahkemece bir karar verilmemiştir. Mahkemece öncelikle yetki itirazı incelenerek yerinde görülmediği takdirde borçlunun diğer itiraz nedenleri incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken doğrudan işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
-KARAR- Davacı vekili, davalı ile yapılan sözleşme ile tarafların İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ettiklerini, bu nedenle davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığını iddia ederek davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine sadece yetki açısından itiraz edildiğini, İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca sadece yetki hususunda yapılan itirazın kaldırılmasının İcra Hukuk Mahkemelerinden istenebileceğini, mahkemenin davacının talebini değerlendirmede görevli ve yetkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....