Mahkemece, yetki itirazının reddine, imza sirkülerine göre muteriz şirketin çift imza ile temsil edildiği, bonoda üç imza bulunmaktaysa da hepsinin tek kişi tarafından atılmış olduğu, bu nedenle de şirketi ilzam etmeyeceği belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265’nci maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlanmıştır. Anılan maddede, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Bu itiraz sebepleri sınırlı olup mahkemece, imza itirazının İİK’nın 265’nci maddesinde sayılan itiraz sebepleri kapsamında olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; yetki itirazının hukuka uygun olmadığını, muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız çıkan çeke dayalı borcun götürülecek borç niteliğine dönüştüğünü, bu konudaki Yargıtay içtihatlarını da göz önüne alınarak itirazın reddine karar verilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki itirazının kabulü ile, davacı yönünden ... icra dairelerinin yetkisizliğine, ... icra dairelerinin yetkili icra dairesi olduğuna, karar kesinleştiğinde talep halinde takip dosyasının davacı yönünden yetkili ... icra dairelerine gönderilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada, ....... İcra ile .... İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ..... İcra Mahkemesince, davacı vekili her ne kadar ........
İlk derece mahkemesi tarafından; “….Takip dayanağı fatura olup, faturaya dayalı alacaklarda genel yetki kuralı uyarınca borçlunun ikametgahı icra daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir….” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf başvurusunda özetle; sözleşmeden doğan davalarda ifa yerinin de yetkili olduğunu, para borçlarında alacaklının ikameti icra dairesinin yetkili olduğunu, taraflar arasında yetki sözleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru, İİK'nın 68. maddesi kapsamında genel haciz yoluyla takipte yetki itirazının kaldırılması istemine ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının fatura alacağına dayalı olarak genel haciz yoluyla takibe başladığı, ödeme emrinin 17/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/12/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, alacaklının yasal altı aylık sürede yetki itirazının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
Anılan yetki kuralları kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....
Takip yapılan Kars İcra Müdürlüğünün ise yetkisiz olduğu ve borçlunun bildirdiği Bursa İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu " gerekçesiyle; davacının, borçlunun yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İİK.nun 68/son maddesinin ilk cümlesine göre; "İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir."Somut olayda, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi, akdi ilişkiye itiraz edildiğinden B.K.'nun 89. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin olup, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi halinde takibe konu edilen belgenin İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerden olup olmadığının tartışılması fuzulidir.Bu halde, borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için, maddede öngörülen "talebin esasa ilişkin nedenlerle kabulü" şeklindeki koşul oluşmadığından alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazının reddine ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe ve davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.05.1999 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Bu yetki kuralı emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olup icra dairelerinin yetkisini de kapsamaktadır. Bu nedenle takibin Bodrum İcra Dairelerinde yapılması gerektiğinin re'sen gözetilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemece yetki itirazının kaldırılması isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece taraflar arasındaki yetki sözleşmesi nedeniyle yetki itirazının reddine, muterizlerin kefalet borcunun teminatı olarak değil, asıl borçlu ....., İletişim Sis. Tic. Ltd. Şti.’nin borcu için ipotek verdikleri, bu nedenle haklarında ihtiyati haciz talep edilmesinde bir usulsüzlük olmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılırken kefiller hakkında verilen ihtiyati haciz kararında mükerrerlik bulunmadığı belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir. Hüküm ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 30.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....