Mahkemece;"Borçluların yetki itirazı yerinde görülmekle yetki itirazının kabulüne, Sivas İcra Daireleri'nin yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin İstanbul Büyükçekmece İcra Dairesi olduğunun tespitine, bu nedenle itirazın kaldırılması davasının reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
O halde; mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gerecince takibin, borçlunun yerleşim yeri olan Gebze' de yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetli olmadığından, davalı borçlu tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, yetki itirazının kesin olarak kaldırılması isteminin reddine, borca yönelik itirazın kesin olarak kaldırılması istemi konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu ve bunun üzerine alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması isteğiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.Bu durumda, her ne kadar, mahkemece, istem, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin verdiği durdurma kararına yönelik şikayet olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun, borçlunun itirazının kaldırılması niteliğinde bulunduğu açık olup; uyuşmazlığın İİK'nun 68. maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece, alacaklının itirazın kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesi ve İİK'nun 68. maddesi uyarınca borçlunun itirazının kaldırılmasına ya da itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; HMK'nun 26....
Somut olayda borçlu vekili itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisiz olduğunu belirtmekle yetinip, yetkili icra dairesini göstermediğinden usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalının yetki itirazının kaldırılmasına, borca itirazlarının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. Yukarıda açıklanan ve re'sen bakılan sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)-Davacının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE, Sakarya 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ".. davacı-borçlunun adresinin Meram/Konya, takibe konu çeklerin keşide yerinin Burdur, muhatap bankalarının Burdur olduğu, borçlulardan EMY Çocuk Araç Ve Gereçleri Elektronik Elektrik Otomasyon Makina Yazılım Sanayi Ve T3 adresinin Küçükçekmece/İstanbul, borçlulardan İzgi Krom Makina Sanayi ve T3 adresinin Merkez/Burdur olduğu, diğer borçlu Kutlubir Plastik Makine Kimya T3 T3 adresinin Şişli/İstanbul olduğu, ancak bu borçluya çıkarılan tebligatın iade olduğu, dolayısı ile bu borçlu yönünden takip kesinleşmediğinden HMK'nun 7. maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, belirtilen bu nedenlerle davacı borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla, yetki itirazının kabulü ile; İstanbul icra dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde İstanbul 37....
Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; tarafların bu davanın açılmasından önce son kez altı ay birlikte oturdukları adresin davacının gösterdiği adres olup olmadığı noktasında gerçekleşecek sonuca göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin kabulü ile, şimdilik diğer hususlar incelenmeksizin kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilip sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
İcra Mahkemesi Davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada, ... 3. İcra ile ... 6. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 3....
Mahkeme; alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirkete 23/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket tarafından 30/05/2018 tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulduğu, bu sebeple takibin durdurulduğu, davalı borçlu tarafından yetkili icra dairesinin İstanbul (Çağlayan) İcra Dairesi olması gerektiğinden bahisle sadece yetki itirazında bulunulduğu, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan ve icra takibinin dayanağı olan Tıbbi Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin ifa yerinin ve davalının yerleşim yerinin İstanbul olduğu, HMK hükümleri gereğince davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu ve sadece yetkiye itiraz edildiği anlaşılmakla davacı alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İstanbul Anadolu 20....
Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi hâlinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir. Diğer bir anlatımla yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK’un 27 nci maddesine göre, dosyanın yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemez ve aynı Kanunun 193 üncü maddesindeki usul uygulanamaz. Bu nedenle mahkemece, ihtiyati haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken, hükmün 2 nci bendinde “Talep hâlinde dosyanın yetkili ve görevli Adana Nöbetçi Ticaret Mahkemesine ../.. (2) Esas Karar 2010/ 6950 2010/10458 gönderilmesine” karar verilmesi doğru değil ise de kanunun yanlış uygulanmasından doğan bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438,VII hükmü uyarınca bu ifadenin kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi hâlinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir. Diğer bir anlatımla yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK’un 27 nci maddesine göre, dosyanın yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemez ve aynı Kanunun 193 üncü maddesindeki usul uygulanamaz. Bu nedenle mahkemece, ihtiyati haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken, hükmün 2 nci bendinde “Talep hâlinde dosyanın yetkili ve görevli Adana Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmesi doğru değil ise de kanunun yanlış uygulanmasından doğan bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438,VII hükmü uyarınca bu ifadenin kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....