WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 17.08.2004 tarihli satış sözleşmesinin 9. maddesinde İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, sözlü yargılama usulünde ilk oturumda esasa girmeden yetki itirazında bulunabileceğinden yetki itirazının süresinde yapıldığı gerekçesi ile mahkemin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Sulh Mahkemesinde görüldüğünden HUMK.'nun 507. maddesi uyarınca incelemenin basit yargılama usulüne göre yapılması gerekmektedir. Basit yargılama usulünde yetki itirazı ilk oturuma kadar (en geç ilk oturumda esasa girmeden önce) yapılabilir. Somut olayda ilk oturum tarihi 10.02.2005 olup, davalının 10.02.2005 tarihli dilekçe ile yaptığı yetki itirazı süresinde olduğundan ve llK.'nun 72/son maddesi hükmüne göre menfi tesbit davasında davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temyiz itirazının reddi gerekmiştir....

    Turgutlu 2.Asliye (Tüketici) Hukuk Mahkemesi ise İİK 50. maddesinde HMK’daki yetki kurallarına atıf yapıldığı, İİK 50. madde nazara alındığında HMK daki genel yetki kuralları gereğince hem davalının yerleşim yeri olan Turgutlu mahkemelerinin hem de HMK 10. maddesi gereğince sözleşmenin ifa yeri olan İzmir mahkemelerinin yetkili olduğu, belirtilen yetki kuralının kesin yetki kuralı olmadığı, davalının yetki itirazı da bulunmadığı halde İzmir mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca, davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkeme olup; sözleşmeden kaynaklanan davalarda ise aynı Kanunun 10. maddesi uyarınca dava, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Para borçları, götürülecek borçlardan olup, ifa yeri alacaklının yerleşim yeridir. Somut olayda, kesin yetki kuralı bulunmamaktadır....

      Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.05.2023Tarihli ve 2023/283 Esas, 2023/294 Karar Sayılı Kararı Menfi tespit ile rehnin kaldırılması istemine göre kesin yetki durumu bulunmadığından ve davalı yetki itirazı ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, araç üzerindeki takyidatın kaldırılması istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

        İş Mahkemesi tarafından dava dilekçesi dahi tebliğ edilmeden tensip zaptı ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkemeye gönderildiği, dosyanın incelenmesinde cevap dilekçesi bulunmadığı, dolayısıyla yetki itirazı olmadan mahkemece res'en yetkisizlik kararı verildiği, davada kesin yetki kurallarının uygulanamayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Hizmet tespiti davalarında şu dört yer yetkili sayılır....

          Mahkemece, yapılan yargılama sonunda duruşma gününün davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacının cevap süresi içerisinde yetki itirazı ileri sürülmediğinden yetki itirazının reddine ancak davanın bu davayı açmadan önce kendi hakemini belirleyip davalıdan hakemini tayin etmesi için itirazda bulunduğundan ve hakem seçimi ile tahkim davası başladığından derdestlik nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve katılma yolu ile de davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerek yetki itirazı, gerekse derdestlik itirazı HUMK 187. maddede ilk itiraz olarak sayılmıştır. Dosya içeriğine göre dava dilekçesini davalının 04.04.2007 tarihinde tebliğ ettiği anlaşılmakta olup, davalı vekili 25.05.2007 tarihli dilekçesi ile yetki ve derdestlik ilk itirazlarını ileri sürmüştür. Mahkemece yetki ilk itirazının cevap süresi içinde ileri sürülmediği gerekçesi ile reddedip diğer ilk itirazın kabulü çelişkili karar niteliğindedir....

            Cevap dilekçesinin sunulduğu tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 187/2. maddesine göre yetki itirazı ilk itirazlardan olup, dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğinden itibaren 10 günlük cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı tarafından süresi içinde ileri sürülmeyen yetki itirazı, daha sonra ileri sürülemez ve mahkemece dikkate alınamaz. Süresi içinde yetki itirazı ileri sürülmeyen yetkisiz mahkeme bu suretle yetkili hale gelir ve dava yetkisiz mahkemede görülmeye devam edilir. (Pekcanıtez H./ Atalay O./ Özekes M., Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s. 131). Somut olaya bakıldığında, dava dilekçesi davalı şirkete 06/04/2010 gününde tebliğ edilmiş, davalı şirket 27/05/2010 tarihinde hakim havaleli olarak cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur. Oysa, cevap süresinin sonu 19/04/2010 Pazartesi günüdür....

              Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” 7. 6100 sayılı Kanun'un “İlk İtirazlar - Konusu” başlıklı 116 ncı maddesi şöyledir. “- (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir: a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı. b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.” 8. 6100 sayılı Kanun'un “İleri sürülmesi ve incelenmesi” başlıklı 117 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir. “(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” C. Değerlendirme 1....

                Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı H.M.K m.19/2 hükmünde şöyle denilmiştir: “... Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir”   hükmü de göz önünde bulundurulmalıdır. 6100 Sayılı HMK’nın 19/2....

                  Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22. HD. 2019/2693E, 2020/1494K) Bir bonoda şayet iki ayrı (birbirinden farklı) vade tarihi bulunuyor ise, o bono hukuken kambiyo senedi vasfını yitirir....

                  Tüketici Mahkemesince, davalı tüketicinin ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici mahkemesi sıfatıyla) ise, bu davada kesin yetki kuralı olmadığı ve davalı tarafça yetki itirazında bulunulmadığı gerkçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 439. maddesinde "Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Ancak maddede getirilen düzenleme kesin yetki niteliğinde olmayıp, 6100 sayılı HMK'nun 19. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. Davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Somut olayda, davacının ......

                    UYAP Entegrasyonu