Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Davacı yanca başlatılan icra takibine davalı tarafından borca itirazla birlikte yetki itirazındada bulunulmuştur. Mahkemece, öncelikle bu itirazın incelenmesi zorunludur. Zira, ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....
Bu yetki kuralı kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....
Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesince de HMK madde 19/2 madde ve fıkrasına göre, yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz şeklindedir. Davalı tarafça süresinde sunulan yetki itirazı dilekçesinde birden fazla yetkili mahkemenin gösterilmiş olması ve daha sonra ikinci kez sunulan yetki itirazı dilekçesinin ise süresinde sunulmuş olmaması ve geçerli sayılsa bile ... Mahkemelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığından ... Mahkemelerinin yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. .... İcra Dairesi'nin ......
HMK 19/2. maddesi uyarınca, birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; dava dilekçesinde davacı yetki itirazında hem İstanbul Anadolu, hem de Zonguldak İcra müdürlüklerini yetkili gösterdiğinden, yetki itirazı geçersiz olduğundan, mahkemece yetki itirazı reddedilerek, esas yönünden inceleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeemsi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararı doğrultusunda hüküm oluşturulmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı alacaklının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 4....
Ancak birisi cevap dilekçesi verip yetki ilk itirazında bulunmazsa diğer davalının süresinde cevap dilekçesi verip yetki itirazında bulunması geçerli değildir. Artık zorunlu dava arkadaşları arasında yetki konusunda uyuşmazlık bulunduğu kabul edilerek yetki itirazı reddedilip davaya bakmaya devam edilmelidir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116 ve 117. maddeleri uyarınca yetki ilk itirazının ilk cevap veren davalı tarafından sonraki cevap dilekçesinde ileri sürülmesi de mümkün değildir. Dolayısıyla yerel mahkemece yetki itirazı reddedilip davaya bakmaya devam edilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/406 Esas 2019/105 Karar sayılı 27/02/2019 tarihli kararının HMK.nun 353/1- a.6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2....
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 127. maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1.maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. İncelenen dosyada, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde ve 08.10.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı vekilince yetki itirazında bulunulduğu, mahkemece davalı Kurum vekilinin yetki itirazı kabul edilerek karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece icra dairesine yapılmış herhangi bir yetki itirazı bulunmayıp, icra dairesinin mahkemesi yetkili olduğundan dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigortalısına ödenen bedelin, zarar veren aracın trafik sigortacısı olan davalıdan rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK.nun 1301. maddesine dayalı olarak açılan rücuan tazminat davalarında yetkili mahkeme HUMK.nun 9, 21 ve 2918 sayılı KTK.nun 110 maddelerine göre belirlenir. Bu yetki kurallarından hiçbirisi, kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki kurallarından değildir. Dolayısıyla HUMK.nun 23. maddesi uyarınca yetkisiz mahkemede aleyhine dava ikame olunan kimse ilk oturuma kadar (esasa girişmezden evvel) yetki itirazında bulunmazsa, o mahkemenin yetkisini kabul etmiş sayılır....
. - K A R A R - Davacı vekili, öncelikle davalının takipte icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı kabul ettiklerini ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere dosyanın yetkili mahkeme ve icra daireleri Turgutlu’ya gönderilmesini istediklerini, müvekkili bankanın Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, borçlunun ikametgahının Turgutlu olduğu, davalının ikametgahı icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçeleriyle tensiben mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yetki itirazı ilk itirazlardandır. HUMK.’da öngörülen kamu düzenine ilişkin yetki kuralları dışındaki hallerde süresinde yetki itirazında bulunulmadıkça mahkeme kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Somut olayda, anılan ilkeler gözetilmeksizin yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir....