Tüketici Mahkemesince, mevcut davada genel yetki kuralına göre davalı ikametgahının yetkili olması, gerek Tüketici Kanununa göre tüketicinin ikametgahının lehe yetki kuralı getirmesi nedenleriyle ... Tüketici Mahkemesine gönderme kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi tarafından ise; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usûlune uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 13/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun itirazı, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında yetki itirazı olup, bu maddeye göre ödeme emri tebliği tarihinden itibaren beş günlük sürede yapılması gerekir. Ancak, borçlu yasal süreden sonra 19/05/2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur....
mahkemeleri olduğunu belirterek, yetki itirazında bulunmuştur. Yetki itirazı, ... 187. (6100 Sayılı HMK'un 116.) maddesinde düzenlenmiş bulunan ilk itirazlardandır. İlk itirazların ön sorun olarak öncelikle ve işin esasına girilmeden önce incelenip sonuca bağlanmasına ve bu kararın davalı yana tebliğ edilmesine kadar davalının duruşmaya katılma zorunluluğu yoktur. Yetki itirazı, ... 190 ve 225. maddeleri uyarınca ön sorun olarak ele alınıp çözümlenmeden işin esasına girilerek karar verilmesi davalı yanın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Davalının usulune uygun şekilde yetki itirazında bulunduğu gözetilerek mahkemece yetki itirazı reddedildiği halde davalıya bu karar tebliğ edilerek savunma hakkını kullanması olanağı sağlanmadan işin esası incelenerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü gereğince yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmediğinden davalının herhangi bir yetki itirazının olmadığı değerlendirilip işin esasının incelenmesi gerekirken, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması istekleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır.(2675 S.K. m.39/1) Basit yargılama usulüne tabi davalarda yetki itirazı, ilk oturuma kadar (en geç ilk oturumda davanın esasına girilmeden önce) ileri sürülebilir. Dava dilekçesi ve duruşma günü yurt dışında bulunan davalıya Tebligat Kanununun 25/a maddesi uyarınca Türkiye'nin...aracılığıyla 20.10.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalı, bu tebligatla davet edildiği 29.11.2005 tarihli ilk duruşmaya gelmemiştir.Yetki itirazı 16.02.2006 tarihli oturumda verilen dilekçe ile ileri sürülmüştür.İtiraz süresinden sonra yapılmıştır.Davada hakimin re'sen (kendiliğinden) dikkate alacağı bir yetki kuralı (kesin yetki) söz konusu değildir.O halde, yetki itirazının reddine karar verilmesi ve işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın yetki yönünden reddi usul ve yasaya aykırıdır....
Davalı, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davaya bakmaya ... Mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. HUMK'nun 187. maddesine göre ilk itiraz olan yetki itirazı davaya cevap süresinde ileri sürülmesi gerekir ve bu husus resen mahkemece nazara alınır. Süresinde yapılmayan yetki itirazı geçerli değildir. Dava dilekçesi 19.10.2007 tarihinde tebliğ edilip, 1.11.2007 tarihinde de yetki itirazında bulunulmuştur. Mahkemece süresinde yapılmayan yetki itirazının reddi ile işin esası incelenerek sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 03.08.2015 tarihinde ...’da açılmış, mahkemece, genel yetki kuralı esas alınarak “davalının adresinin ... olduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazlardan olup, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur (HMK m. 116, 117). Davalının yetki ilk itirazı bulunmadığı gibi dava “velayetin değiştirilmesi” isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m. 384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir....
İlki işkoluna itiraz, diğeri ise olumlu yetki tespitine itirazdır. Yukardaki normatif hükümlere göre işkoluna itirazın işyerinin bulunduğu iş mahkemesinde, olumlu yetki itirazının ise işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece davacının işkolu itirazı hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemiştir. Yetki itirazı uyuşmazlığına bakacak mahkeme ise yetkili mahkeme, davacı işyerinin bağlı bulunduğu Kocaeli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi olan Kocaeli İş Mahkemeleridir. Mahkemece, öncelikle işkolu itirazı ile ilgili uyuşmazlık tefrik edilmeli ve bu istek hakkında yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Olumlu yetki tespitine itirazda ise yetkisizlik kararı verilmesi gerekir. Mahkemece işkolu itirazı hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmeden, yetki itirazı hakkında ise davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi hatalıdır....
Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı H.M.K m.19/2 hükmünde şöyle denilmiştir: “... Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir” hükmü de göz önünde bulundurulmalıdır. 6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir....
Davacı vekilince yetki itirazı kaldırılmadan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Şu halde mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın karara bağlanması, sonrasında diğer hususların değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın yetki yönünden reddine ve yetkili gördüğü Elazığ Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 22/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....