in marka hakkı sahibi Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik A.Ş. firmasının vekili olarak tayin edildiği, bu vekaletnamenin süreli olduğu ve süresinin de şikayet tarihinden önce 10/06/2014 tarihinde sona erdiği, şikayet dilekçesinin ise Av. ...tarafından verilen yetki belgesine istinaden Av.... tarafından sunulduğu anlaşılmakla; Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik A.Ş. adına şikayette bulunan Av. ...veya Av. ...'ın şikayet tarihinden önce verilip şikayet tarihini de kapsayacak şekilde düzenlenmiş vekaletnamesi veya Av.... veya Av. ... tarafından kendisine verilmiş yetki belgesi bulunup bulunmadığı sorularak, varsa denetime imkan verecek şekilde dosyaya eklenmesinden sonra iade edilmek üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -KARAR- Heyetçe incelenmesine gerek görülen şikayet olunanların icra dosyalarındaki alacaklarına ilişkin ilamların onaylı ve kesinleşme şerhini taşıyan suretleri ile hükmü temyiz eden şikayet olunanlar vekilinin dosya içerisinde vekaletnamesinin veya yetki belgesinin bulunmadığı anlaşılmakla, varsa onaylı, harçlandırılmış ve baro pulu eklenmiş vekaletname veya yetki belgesinin dosya içine konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize tekrar gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK’nın 16. maddesinde düzenlenen şikayet yolunun tarafları icra dairesinin işleminden zarar gören şikayet eden ve şikayet konusu işlem lehine olan şikayet olunandır. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi vekilinin, borçlunun alacaklı olduğu ve takibi için yetki belgesi verilen dosyalar üzerinde müvekkilinin alacaklısı olduğu icra dosyaları dahil bir çok haciz bulunduğunu ve müvekkilinin muvafakatının alınmadığını iddia ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yetki belgesi verildiği tarih itibariyle şikayetçi 3. kişinin yetki belgesine konu icra dosyaları üzerinde haczi bulunup bulunmadığı, şikayetçinin muvafakatının aranıp aranmayacağı dolayısıyla şikayetçinin yetki belgesinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir....
O halde, mahkemece esasa ilişkin diğer şikayet nedenleri incelenmeksizin borçlunun yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazı ve esas davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. L.B....
Mahkemece, davacı banka tarafından davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak ...2.İcra Müdürlüğü'nün 2008/2768 takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalıların yetki itirazında bulundukları, daha sonra yetkisizlik sonucu.. 1.İcra Müdürlüğü'nün 2010/3878 takip sayılı dosyası ile yeniden ödeme emri gönderildiği, davalıların ise yetki itirazı sonrasında on günlük süre içerisinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmediği iddiasıyla... İcra Mahkemesine şikayet yoluna gittikleri, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2011/23466 Esas-2012/9037 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve kararın taraflara 09.04.2012 tarihinde tebliğe çıktığı, ancak davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının 17.12.2013 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin adi yazılı senede dayalı alacağın tahsili için giriştiği icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu senet metninde Manisa mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili kılındığını, bu nedenle İzmir İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, dava konusu bonoya dayalı başlatılan takibe yapılan şikayet sonucu bononun iptaline karar verildiğini, teminat amaçlı verilen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğnu savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkeme kararındaki nitelendirmeye ilişkin kabule göre de; istihkak şikayeti yönünden, davanın yöneltildiği icra hukuk mahkemesinin yukarıda açıklanan İİK’nun 79/2. maddesi uyarınca kesin yetkili yer mahkemesi olduğu nazara alınmaksızın, istihkak davası yönünden ise, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında, yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceğinin, kesin yetki kuralı olmadığı durumlarda, hakimin doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremeyeceği nazara alınmaksızın, davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmadığı halde re'sen yetki hususu değerlendirilerek davalılara tebligat da çıkartılmaksızın dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, şikayetin kabulü ile sıra cetveline itirazı bulunmayan şikayet olunan ...'a ayrılan pay sabit kalmak kaydıyla taşınmazın satışından elde edilen paranın satış masrafları düşüldükten sonra şikayetçi ve şikayet olunanlar arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan Vergi Dairesi vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetvelinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar sıra cetveline itirazı olmayan şikayet olunan ...'...
Bu haliyle davacı borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, itirazında yetkili icra dairesi olarak gösterdiği İskenderun İcra Dairelerinin yetkili olduğu, söz konusu takip de İstanbul icra dairelerinin yetkili olmadığı yine yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmesi durumunda öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değilse borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilmesi gerektiğinden (İ.İ.K 'nun 50/2- İ.İ.K'nun 169/a) davanın, yetki itirazı yönünden kabulü ile takip dosyasının karar kesinleştiğinde ve istek halinde İcra Müdürlüğü tarafından davacı borçlu yönünden tefrik edilerek yetkili İskenderun Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edildiğinden diğer şikayet ve itirazlar hakkında mahkememizce KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" dair karar verildiği görülmüştür....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, yetkiye itiraz niteliğinde olup, yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Bir başka anlatımla dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....