Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda; davalı alacaklı şirket lehine, davacı T3 tarafından düzenlenmiş takip dayanağı senetlerde, Bursa Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı, alacaklı tarafından yetki sözleşmesine istinaden icra takibine Bursa 8. İcra Dairesinde başlandığı, alacaklının istinaf dilekçesinde borçlu tarafın tacir olduğunu, yetki anlaşmasının geçerli olduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır....

Mahkeme kararındaki nitelendirmeye ilişkin kabule göre de; istihkak şikayeti yönünden, davanın yöneltildiği icra hukuk mahkemesinin yukarıda açıklanan İİK’nun 79/2. maddesi uyarınca kesin yetkili yer mahkemesi olduğu nazara alınmaksızın, istihkak davası yönünden ise, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında, yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceğinin, kesin yetki kuralı olmadığı durumlarda, hakimin doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremeyeceği nazara alınmaksızın, davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmadığı halde re'sen yetki hususu değerlendirilerek davalılara tebligat da çıkartılmaksızın dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, borca ve çekteki ciro imzasına itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat şikayeti ile yetki itirazının kabulüne karar verdiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf yoluna başvurduğu, takibe konu çeklerde muhatap banka şubesinin bulunduğu yer itibariyle İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca dava dışı diğer borçlulardan Daf Mobilya şirketine ödeme emri Ümraniye de tebliğ edilmiş olup İİK 50, HMK 7 ve 10 maddeleri gereğince davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından esasa yönelik itirazlar incelenerek...

    Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, şikayetin kabulü ile sıra cetveline itirazı bulunmayan şikayet olunan ...'a ayrılan pay sabit kalmak kaydıyla taşınmazın satışından elde edilen paranın satış masrafları düşüldükten sonra şikayetçi ve şikayet olunanlar arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan Vergi Dairesi vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetvelinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar sıra cetveline itirazı olmayan şikayet olunan ...'...

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin adi yazılı senede dayalı alacağın tahsili için giriştiği icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu senet metninde Manisa mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili kılındığını, bu nedenle İzmir İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, dava konusu bonoya dayalı başlatılan takibe yapılan şikayet sonucu bononun iptaline karar verildiğini, teminat amaçlı verilen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğnu savunarak davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece, davacı banka tarafından davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak ...2.İcra Müdürlüğü'nün 2008/2768 takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalıların yetki itirazında bulundukları, daha sonra yetkisizlik sonucu.. 1.İcra Müdürlüğü'nün 2010/3878 takip sayılı dosyası ile yeniden ödeme emri gönderildiği, davalıların ise yetki itirazı sonrasında on günlük süre içerisinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmediği iddiasıyla... İcra Mahkemesine şikayet yoluna gittikleri, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2011/23466 Esas-2012/9037 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve kararın taraflara 09.04.2012 tarihinde tebliğe çıktığı, ancak davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının 17.12.2013 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Bu haliyle davacı borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, itirazında yetkili icra dairesi olarak gösterdiği İskenderun İcra Dairelerinin yetkili olduğu, söz konusu takip de İstanbul icra dairelerinin yetkili olmadığı yine yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmesi durumunda öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değilse borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilmesi gerektiğinden (İ.İ.K 'nun 50/2- İ.İ.K'nun 169/a) davanın, yetki itirazı yönünden kabulü ile takip dosyasının karar kesinleştiğinde ve istek halinde İcra Müdürlüğü tarafından davacı borçlu yönünden tefrik edilerek yetkili İskenderun Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edildiğinden diğer şikayet ve itirazlar hakkında mahkememizce KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" dair karar verildiği görülmüştür....

          Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, yetkiye itiraz niteliğinde olup, yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Bir başka anlatımla dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2020/667 ESAS 2021/469 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2019/40265 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, borçluların yetki itirazı sebebiyle dosyanın İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğüne gelerek 2020/12828 Esas sayılı numarayı aldığını, borçlulardan T5'in yetki itirazında Konya Adliyesinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, ancak İstanbul 7. İcra Müdürlüğünce dosyanın ayrılmayarak T5 yönünden de İstanbul Anadolu 5....

            Şikayet olunanın borçlusu aleyhine başlattığı takipte borçlunun yaptığı yetki itirazının dosyaya geç intikal etmesi karşısında şikayet olunan tarafından yapılan haciz işleminin geçersiz olduğu, haczin geçerli olması için haciz tarihinde takibin kesinleşmiş olmasının şart olduğu, şikayet olunan tarafından daha sonra geçerli bir haciz de konulmadığı halde bu hususun dikkate alınmaması doğru olmadığı gibi aynı sıra cetveline dayalı ve tarafları aynı olan ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/652 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosya arasında bağlantı bulunduğundan her iki şikayetin HMK'nın 166. maddesi gereğince birleştirilerek birlikte görülmesi gerekirken bu hususda gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu