DELİLLER: Aksaray İcra Dairesi'nin 2021/6150 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Gönderilen muhtıraya rağmen süresi içerisinde usulüne uygun vekaletname veya yetki belgesi sunulmadığından, HMK 76, 118 ve 119 maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava açılırken yetki belgesi sunulduğu ancak sehven yanlış yetki belgesinin sunulmuş olduğu, tensip zaptında bundan bahsedilmiş olsaydı yetki belgesinin ibraz edileceği, celse talikine neden olmadan eksikliğin giderildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Somut olayda; davacı, lehtar/ciranta sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, dava dışı Günal...Co. ile yapılan protokol gereğince Günal...Co.'ya teminat olarak verildiğini iddia ederek borca da itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle, takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin; zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla çekin teminat amaçlı verildiği iddiası birbiriyle çelişmektedir. Ayrıca, davacı dava dilekçesinde çekin teminat olarak verildiği sırada boş olarak verildiğini iddia etmediği gibi, çekte lehtar sıfatıyla yer alan davacının cirosu olmaksızın çeki dava dışı şirkete teminat amaçlı vermesi de hayatın olağan akışına aykırıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2019/83 ESAS - 2021/139 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve imzaya itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Bakırköy 7.İcra Müdürlüğünün 2019/1075 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Çorlu Dairesi olduğunu, takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini belirterek yetkiye ve imzaya itirazının kabulüne, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetki itirazı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan yetki ve imzaya itiraza ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
a ödeme emrinin ... adresinde ........2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddianın da olmadığı, diğer bir ifade ile anılan borçlu yönünden icra müdürlüğünün yetkisinin ........2016 tarihinde kesinleştiği, itiraz eden borçlu .... .. ... Ltd. Şti.'nin ise, borçlu .... .... yönünden ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra 31.....2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan sebeple HMK'nun .../.... maddesi gereğince itiraz eden borçlu .... ... Ltd. Şti yönünden ... İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2020/277 ESAS 2021/29 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilimiz hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/12849 E. 2020/192856 Esas sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, bu takipte yetkiye ve imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinin ekinde gelen bono fotokopisinin ödeme emri ile uyuşmadığını, ayrıca müvekkili şirketin merkezinin Afyonkarahisar olduğunu, bu durumda davacı şirket hakkında yapılacak icra takibinin de Afyonkarahisar'da yapılması gerektiğini, davacı şirketin ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen kişilerle bir alışverişi olmadığını, şirketin belirtilen bonolarda keşideci ya...
İcra Müdürlüğü’nün 2020/8450 esas sayılı takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan, İİK’nın 170/3. maddesi gereğince itiraz eden borçlu T1 yönünden TAKİBİN DURDURULMASINA, 2- Alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan, İİK’nın 170/4. maddesi gereğince; a) itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın % 20'si oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınarak borçluya VERİLMESİNE, b) itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın % 10'u oranında para cezasının davalı alacaklıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA," karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borcun görütürülecek borç niteliğine dönüştüğünü ve yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkilinin merkez adresinin İstanbul olduğunu, İstanbul Adliyesi yargı çevresinde olduğunu, davacının kötü niyetli bu davayı açtığını, imzaya itirazlarını kabul etmediklerini, çeklerin müvekkiline hazır bir şekilde borcuna karşılık olarak teslim edilen çekler olduğunu, beyan ederek, yetki itirazının evrak üzerinden reddine, kötüniyetli imzaya itirazın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2020/175 ESAS, 2020/321 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2020/5249 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu çekin keşide yerinin İstanbul olduğunu, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğundan Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca çekteki ciranta imzasının müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle borca ve imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....