Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı borçlu icra dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz etmeden sadece borca itiraz etiş ise de, davalı tarafın süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde, Mahkememizin yetkisine itirazda bulunduğundan ve yetkili mahkemeyi bildirdiğinden, Yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alındığında, İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması Mahkememizin yetkili olmasını sağlamayacağından, davalının yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dava dosyasının yetkili Elazığ Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmesi sonucunda yetki itirazının kaldırılması amacıyla alacaklı tarafın İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması için dava açması gerektiği ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine gönderilmesini İcra Müdürlüğünden talep edip takibe devam edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda olduğu gibi borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edilmesi durumunda ise, İİK 66.maddesi gereği takibin duracağı ve alacaklının aynı kanunun 67.maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davasını ikame edebileceği düzenlenmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2019/67 ESAS - 2019/230 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya, Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı borçlu hakkında davalı tarafından yapılan kambiyo takibinde Ankara İcra Dairelerinin yetkili olmayıp Alanya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını ve böyle bir borcun bulunmadığını belirterek, yetki itirazının kabul edilmesine, diğer itirazlarının da kabulü ile takibin durdurulmasına/iptaline kararı verilmesini, tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir....

İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu haksız yere aleyhine icra takibi başlatıldığını, mağduriyetine sebebiyet verildiğini bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur....

    İcra Müdürlüğü dosyasında 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, bu nedenle takibe, borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak borçlu kiracının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3251 KARAR NO : 2023/71 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2022 NUMARASI : 2022/3 ESAS - 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Osmancık İcra Müdürlüğü'nün 2021/692 E....

      Müvekkilimin tebligat adresinin İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetki alanı içerisinde bulunmadığından söz konusu takibe yetki açısından itiraz ediyoruz." denilmek suretiyle itirazda bulunulduğu görülmektedir. Bu durumda, yetkili icra dairesinin hangi icra dairesi olduğu gösterilmek suretiyle usule uygun bir şekilde yetki itirazında bulunulduğundan bahsedilemeyeceğinden, mahkemenin kabul şeklinde isabet bulunmamaktadır. O halde, diğer dava şartları ile HMK'nın 19/2. maddesi ve davanın halefiyete dayalı olarak açıldığı gözönünde bulundurulup, mahkemenin yetkisine yönelik ilk itiraz yönünden de bir değerlendirme yapılarak engel yok ise esasına girilerek bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      İlamsız takiplerde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yetki ve borca itiraz edilmesi halinde alacaklının öncelikle yetki itirazının kaldırılması talebinde bulunması gerekmekte olup, yetki itirazı kaldırılmadan borca itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden, alacaklı tarafından da yetki itirazının kaldırılması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığından, mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen karar istinaf sebepleriyle bağlı yapılan incelemede sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf talebinin HMK 353- 1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN/ KARŞI TARAF : ... VEKİLİ : Av. ... TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz TALEP TARİHİ : 01/12/2021 KARAR TARİHİ : 25/04/2022 KR....

        Davalının 16/05/2016 tarihinde(süresinde) verdiği itiraz dilekçesinde; davalı ... ve şahıs şirketi olan .... Restaurant'ın faaliyet yeri ve ikametgah adreslerinin .... olduğu ve ... İcra dairelerinin yetkili olduğu ileri sürerek yetki itirazı nedeni ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. Davalının başlatılan icra takibine sadece yetki yönünden itiraz etmiş,asıl borca yönelik itirazda bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın, "Yetki sözleşmesi" başlıklı 17. maddesine göre; (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. 6100 sayılı HMK'nın, "Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları" başlıklı 18. maddesine göre (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz....

          UYAP Entegrasyonu