Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü icra takibine gidildiği, davacı takip borçlusunun Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunduğu, ayrıca takibe konu bonodaki keşideci imzasına ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve davanın reddine karar verildiği, ilk itiraz niteliğinde olan yetki itirazı ile ilgili değerlendirme yapılmadan davacı tarafın esasa yönelik imzaya itirazı ile ilgili inceleme yapılarak davanın reddine karar verildiği, davacının yetki itirazı ile ilgili herhangi bir hüküm verilmediği görülmüştür....

Mahkemece, icra takibine vaki itiraz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ tarihi olan 10.02.2006 tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde dava açıldığından kredi sözleşmesinin düzenlendiği ve ifa edileceği yerin Suruç İlçesi olduğundan, kredi kartı sözleşmesinin garanti sözleşmelerinden olması nedeniyle davalının zamanaşımı, yetkI, görev itirazlarının reddine, kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle takibin haklı olması davalının taahhüdünün geçerli olup, kefil olmak iradesi ile garanti sözleşmesine imza atarak taahhüt altına giren davalının bunu bildiği halde likit borca itiraz etmesinin haklı bir yanının bulunmaması nedeniyle davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarının %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    aynı zamanda borca da itiraz edilmiş olduğundan dosyanın sistem üzerinde durdurulduğunu ve borçlunun süresi içerisinde itiraz etmiş olduğundan dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi işlemi de dahil olmak üzere dosya üzerinde herhangi bir işlem yapılamadığını, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını kabul ettiklerini ancak bununla birlikte borca yapılan itiraz yönünden ise itirazın iptali bakımından işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, Dava öncesinde, Dava Şartı Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, Ankara Arabuluculuk Bürosu- 2020/78694 Numaralı Arabuluculuk Dosyası'nda yapılan görüşmeler 07.09.2020 tarihinde anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, davalının davaya konu fatura bedellerini ödemediğini, abonelik sözleşmesinde de belirtildiği üzere sözleşmeyi taraflardan birinin herhangi bir sebeple feshetmesi durumunda, taraflar, TTNET kayıtlarına göre doğmuş tüm borçları ödemekle yükümlü olduklarını, bununla birlikte fatura takibinin de zaten müşteri sorumluluğunda...

    Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesine dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi ...İcra Müdürlüğünün 2011/2591 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Davalı dava dilekçesi tebliğinden sonra da icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ancak mahkemenin yetkisine itirazda bulunmamıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....

      İcra Müdürlüğünün ödeme emrine, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz etmiş aynı zamanda itiraz süresi içinde 49.461,97 TL asıl borcu icra dosyasına yatırmıştır. Yetki itirazının kabulü ile dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş, ... İcra Müdürlüğünce yeniden ödeme emri gönderilmiştir. Mahkemece yetkili İcra Müdürlüğünün ödeme emri tebliğinden önce borcun ödendiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı icra dosyasında işlemiş faizle birlikte 51.268,98 TL'nin ödenmesi talebinde bulunmuştur. İcra takibinden sonra, itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemeler yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı icra takibinde işlemiş faiz yönünden de talepte bulunmuş olmakla mahkemece bu yönler dikkate alınarak alacak miktarı ve yapılan ödemeler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

        -Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ... takibine yetki yönünden itiraz edilmemiş olup, sadece borca itirazda bulunulmuştur. Bu durumda, ... dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. ... dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir. Mahkemece ... dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durulması gerekmeden, mahkemenin yetkisinin dava tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK'nın .... maddesi (01.....2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK'nın .... maddesi) uyarınca kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir....

          Dosya kapsamından davanın, taraflar arasında düzenlenen faturaya dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, İcra takibi .... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....

            Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin ticari ilişkisinden dolayı çeki cirolayarak üçüncü kişi firmaya verdiği, ancak ödeme günü geldiğinde çek iptal davası nedeniyle ödeme almadıklarından haklarında icra takibi başlatılacağının bildirilmesi üzerine çek miktarını ödeyerek çek aslını aldığı, alacağın tahsili amacıyla çek iptal davası açan davalılara karşı icra takibi başlattıklarını, icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, icra dosyasında davalıların yetki itirazında bulundukları, davalılardan ...'nın yetkiye, faiz miktarına, borca itiraz ettiği, yetkili icra dairesini göstermediği, diğer davalı ...'un ise yetki itirazında açıkça, ....İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu görülmüştür. Mahkemece, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalılardan ...'nın yetkili icra dairesini belirtmemiş olduğundan usulüne uygun yetki itirazı kabul edilememektedir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ...Maden Ltd.Şti.arasında Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, bu itirazlarının kabulünü istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davalılarca sadece icra davasının yetkisine itiraz ettiği, ancak taraflar arasında yetki sözleşmesi göz önüne alınarak yetki itirazının reddine, bu itiraz kesinleşmeden işin esası hakkında karar verilemeyeceğinden itirazın iptali konusunda karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlular hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir....

                İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlunun başvurusu, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itirazlar duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....

                  UYAP Entegrasyonu