Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....

    Maddesindeki özel yetki kuralını nazara alarak para borçlarında borcun ifa yerinin yetkili olacağı değerlendirmesini yapmak gerekir.Alacaklı olan müvekkil şirketin ödeme zamanındaki yerleşim yeri Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No.1 Çağlayan/İSTANBUL olduğundan ötürü, yetkili mahkemeler İstanbul Mahkemeleri' dir. Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir....

    Kuşadası İcra Dairesinin 2019/13075 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından önce Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/26204 esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal süre içerisinde yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili Kuşadası İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, dosyanın Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2019/13075 esas sayısına kaydının yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçlu vekiline 01/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından borca itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği ve haciz işlemleri yapıldığı görülmüştür. Dosyanın yetkisiz icra müdürlüğünden yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine yeni bir takip sözkonusu olup, borçluya itiraz hakkı tanınmak üzere yeniden ödeme emri gönderilir....

    GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı vekili, verilen malzeme karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı cevap vermemiştir. .... Müdürlüğünün ... sayılı dosyası celp edilmiş; 28.2.2019/ 19.1.2019/ 28.2.2019 Dönemi Açık Hesap Borcuna dayanılarak 19.204,87 TL asıl alacak faizi için takip yapıldığı, davacının yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.TBK 89 maddesi uyarınca davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir ....

      Davalı borçlu aleyhine girişilen icra takibinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesinin ... olduğunu ileri sürmüştür. Yetkili icra dairesinde takip yapılması, itirazın iptali davası koşullarından biri olup mahkemece İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Davacının ikametgahı ...., davalının ikametgahı......, satınalma sözleşmesinde belirlenen yetkili yer ise ...'dur. BK:nun 73. maddesine göre davacı alacaklının ikametgahı mahkemesi ve icra daireleri yetkili olup, sözleşmedeki yetki kuralı genel yetkili mahkemenin ve icra dairesinin yetkisini ortadan kaldırmayacaktır. Davacının ikametgahı olan ... ilçesi ... Adliyesinin yetki sınırları içerisindedir. Davacı yan ise, icra takibini ...'de başlatmıştır. ... davacının ikametgahı veya sözleşmede belirlenen yetkili yer değildir....

        Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir....

        Kanunun gerekçesinde, mahkemenin yer itibariyle yetkisi konusundaki hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu açıkça ifade edilmiş ve 5. maddede belirtilen yetki kuralına aykırı sözleşmelerin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi, mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir. Somut olayda, davacı sendika tarafından, sendika aidat alacaklarının tahsili için Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2011/5822 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu Belediye tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi Şereflikoçhisar İcra Dairesi’dir....

          Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. "...İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku Ders Kitabı,19.Bası,s.124)....

            itiraz edilmesi ve borca itiraz dilekçesinin davacı tarafa 16/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması halinde, İİK 67.maddesi uyarınca davanın en geç 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 16/11/2021 tarihine kadar açılması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu