WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın “Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili”ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

    Uyuşmazlık, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkin sebepsiz zenginleşme davası niteliğindedir. Sebepsiz zenginleşme, TBK 72-82.maddeleri gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir....

      Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır." düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda; davacı kurum tarafından davalıya yapılan ödeme bir ilama dayalı olarak yapılmış olup, davalı ödeme yapıldığı tarihte iyi niyetlidir. Dolayısıyla, TBK'nun 117/2. maddesi gereğince ve yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, davalı temerrüde düşürülmeden faiz talebinde bulunulamaz. Davacı kurumca, yapılan yersiz ödemenin iadesi için davalıya 08/05/2013 tarihli 1040-30381 sayılı yazı tebliğ edilmiştir. Böylece, davalı 20/06/2013 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüştür. Mahkemece, kabul edilen alacağa davalının temerrüde düşürüldüğü 20/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, ödeme tarihi olan 26/06/2000 tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile; ... 1....

        Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Diğer taraftan, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun yani sebepsiz zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. (bknz. Yargıtay 3 H.D. 2015/14541 E. 2016/12459 K....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/02/2014 gününde verilen dilekçe ile yersiz ödeme iddiasına dayalı alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine 26/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Devlet Hastanesi’nde doktor kadrosunda patoloji uzmanı olarak görev yaptığını, davalıya 2012 yılı Haziran ayına ilişkin 1.183,53 TL ve 2012 yılı Temmuz ayına ilişkin 1.530,60 TL sabit dışı ek ödeme olmak üzere fazladan toplam 2.714,13 TL ödeme yapıldığını, sabit dışı ek ödemenin hastane hizmet puanı ortalamasında ödenebilmesi için komisyon kararı veya baştabip onayının şart olduğunu, dava konusu olayda ise genel sayman toplantısında karar alınmadan ve bu nedenle baştabibin onayı olmadan davalıya sehven hastane ortalamasından ödeme yapıldığını ileri sürerek, yersiz ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            faizi ile birlikte davalıdan rızaen tahsili için '' Alacak Takip Dosyası '' açıldığı,alacağın ödenmesi için davalıya tebligat yapılmış ise de, ödenme yapılmadığını,bu nedenle icra takibi yapıldığını, davalının yersiz ödeme nedeniyle kamu zararına neden olduğunu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, sebepsiz zenginleşme kaynaklı olduğu ileri sürülen yersiz ödemenin tahsiline yönelik yapılan takibe karşı itirazın iptaline ilişkindir....

            Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın “Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili”ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

              Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın davalı ile dava dışı üçüncü kişi arasında ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından banka havalesi ile ödenen bir miktar paranın iadesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı bir alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, müvekkilinin babasının sahibi olduğu şirket ile davalının sahibi olduğu şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında hiçbir alacak ve borç ilişkisinin olmamasına rağmen ... ......

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının kuruluş müdürü olarak vekaleten görevlendirilmiş olup asaleten atamada aranan şartları taşımamasına rağmen yersiz ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin kamu zararı olduğu ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, sebepsiz zenginleşme esasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı T3 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Tekirdağ İl Müdürlüğü bünyesinde vekaleten görevlendirildiği, 2013 Mart ve Haziran aylarına ait olarak fazlaca ödenen vekalet ücretine ilişkin ana para ödemelerinin faizi ile geri ödenmesi için dava açılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu