TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eşi ile muvazaalı boşanmak suretiyle kurumdan yetim aylığı aldığını, kurum denetmenlerince yapılan araştırma sonucunda davalının muvazaalı boşanma nedeniyle kurumu zarara uğrattığını, davalının sonrasında muvazaalı boşandığı eşiyle tekrar evlendiğini, 8.353,10 TL asıl alacak ve 05/08/2016 tarihi itibari ile 1.043,04 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 9.396,14 TL yersiz ödeme alacağı tahakkuk ettirildiğini fakat davalının ödeme yapmadığını belirterek 8.353,10 TL asıl alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan yasal düzenlemeye aykırı biçimde çalışılması durumunda; çalışanların, fiilen çalıştıkları dönemdeki emeklilik veya yaşlılık aylıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilmesi ve yersiz aylıkların istirdadı gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 01.08.1999 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı alan davacının, 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışması nedeniyle, 01.01.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı kesilerek, 17.11.2009 tarihine kadar fuzulen ödenen aylıklar davalı adına borç kaydedilmiş, Kurumca; 36.100,39 TL aylık, 7.670,23 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için davalı hakkında 16.10.2009 tarihinde icra takibi başlatılmış, takip davalının itirazı ile durmuş, iş bu dava ile yersiz ödenen aylıkların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talep edilmiştir....
Eldeki davada ise, mahkemece davacı hakkında kurum hatası nedeniyle ödenmesi gereken tutarın 5510 sayılı Yasa'nın 96'ncı maddesinin b fıkrası kapsamında uygulama yapılması gerektiğine dair kabul yerinde ise de, sonuç itibari ile davacının kuruma karşı borçlu olup olmadığının veyahut ne miktarda borçlu olduğunun tespiti istemi hakkında davalı Kurumca 506 sayılı Yasanın 92 ve 5510 sayılı Yasanın 54. maddeleri çerçevesinde yapılan tüm işlemlerin tarihleri itibari ile kapsamı belirlenmeli, davacının sürekli iş göremezlik derecelerindeki artış ve azalmalar gözetilerek yersiz ödeme yapılıp yapılmadığı davalı Kurumdan belgelere dayalı olarak sorulması ile itiraz halinde denetime elverişli şekilde bir hesap raporu ile yersiz ödemelerin miktarı belirlenmeli ve davacıya kurum hatası ile yapılmış fazla ödemenin varlığı saptanırsa bu takdirde 5510 sayılı Yasanın 96'ncı maddesi kasamında uygulama yapılırken, 2012 tarihli Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararı yerine, yersiz ödemelerin varlığını...
Eldeki davada ise, mahkemece davacı hakkında kurum hatası nedeniyle ödenmesi gereken tutarın 5510 sayılı Yasa'nın 96'ncı maddesinin b fıkrası kapsamında uygulama yapılması gerektiğine dair kabul yerinde ise de, sonuç itibari ile davacının kuruma karşı borçlu olup olmadığının veyahut ne miktarda borçlu olduğunun tespiti istemi hakkında davalı Kurumca 506 sayılı Yasanın 92 ve 5510 sayılı Yasanın 54.maddeleri çerçevesinde yapılan tüm işlemlerin tarihleri itibari ile kapsamı belirlenmeli, davacının sürekli iş göremezlik derecelerindeki artış ve azalmalar gözetilerek yersiz ödeme yapılıp yapılmadığı davalı Kurumdan belgelere dayalı olarak sorulması ile itiraz halinde denetime elverişli şekilde bir hesap raporu ile yersiz ödemelerin miktarı belirlenmeli ve davacıya kurum hatası ile yapılmış fazla ödemenin varlığı saptanırsa bu takdirde 5510 sayılı Yasanın 96'ncı maddesi kasamında uygulama yapılırken, 2012 tarihli Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararı yerine, yersiz ödemelerin varlığını davalı...
İcra Dairesi'nin 2017/3697 Esas sayılı dosyasında alacaklı T4 tarafından borçlular T1 ve Halime Aslı Yıldırım(Sayılgan) aleyhine 13/02/2017 günü 27.903,66TL asıl alacak(yersiz ödeme), 82.807,18TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 110.710,84TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmediğinden icra takibinin davalı Halime Aslı Yıldırım(Sayılgan) yönünden kesinleştiği, davacıların yapılan tebliğ işleminin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek menfi tespit istemi ile bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır....
Sayılı esas dosyada "..aylık bağlama tahsis koşulları bulunmayan davacıya yapılan aylık ödemelerin yersiz ödeme kapsamında değerlendirilmekle eldeki davanın reddine.." şeklinde karar verildiğini, İşbu karar ile davacıya 01.06.2011- 25.08.2013 tarihleri arasında yapılan ödemenin yersiz ödeme kapsamında olduğunun tespit edilmiş olduğunu, Mahkeme hükmün devamında birleşen 2014/451 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Bakanlığa bağlı ... görevli davalıya 15/06/2008 - 15/05/2013 tarihleri arasında sehven 9 puan ilave eğitim öğretim tazminatı ödendiğini, yersiz ödenen tutarın iadesi için tebligat yapıldığını, ancak davalının borcu ödemediğini ileri sürerek; yersiz ödenen 3. 119,56 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; sehven ödeme iddiasının hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, Türkiye'nin birçok ilinde aynı alanda çalışan öğretmenlerin bu tazminattan yararlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı, 01/09/2010 - 01/11/2012 tarihleri arasında davalının tutuklu olması sebebiyle bakım aylığının kesilmesi gerekmesine rağmen ücretin hem kendisine hem eşine mükerrer olarak ödendiğini ileri sürerek yapılan yersiz ödemenin faizi ile birlikte iadesi için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davalı kadınında yardıma muhtaç olduğu ve mükerrer ödemenin yapılmasında bir kusurunun olmadığı gerekçe gözetilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalıya mükerrer ödeme yapıldığı sabittir. Başka bir deyişle yapılan yersiz ödemenin kurumca talep edilmesinde 2828 sayılı yayaya aykırılık bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, yersiz ödemenin iade edilmesi gerektiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
ödeme yapılmadığından bu davanın açıldığını, 27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı "Fazla ve Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul Esaslar Hakkındaki Yönetmelik'in 5....
b bendi gereğince yapılan yersiz ödemenin 24 ay faizsiz olarak ödenebileceği, borcun faiz başlangıç tarihinin 19.02.2021 olduğu, ancak faiz başlangıç tarihinin her bir ödeme tarihinden itibaren başlaması gerektiğine ilişkin verilen kararın yerinde olmadığı, kurum alacağının tamamının ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kurum üzerinde bırakıldığı, davanın açılmasına kurumun sebebiyet vermediği, kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur....