Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şart tasarruf işlemi niteliğinde olmadığı, davacı kurumun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma hakkı bulunduğu, yapılan yersiz ödemenin tespiti amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor tanzim edilmesinin mahkememizce istenildiği, 21/01/2020 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda yersiz ödemenin toplamda 17.112,27 TL olduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek kriterlerde hazırlandığı, her ne kadar bilirkişi raporunda yersiz ödeme nedeniyle faiz hesabı yapılmış ise de, az yukarıda bahsedildiği üzere orantısız külfet ilkesi gereğince davacı idarenin faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış olmakla, davacı kurum tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir..." gerekçesiyle "...1- Davacı kurum tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, -Yersiz ödeme nedeniyle ödenen toplam 17.112,27 TL kurum zararının faizsiz olarak davalıdan tahsili...

Sayılı kararına istinaden davalının yersiz olarak almış olduğu 15.02.2006- 300.9.2013 tarihleri arasındaki aylıkları tutarı için adına borç tahakkuk ettirilerek takip ve tahsili için müdürlüklerine bildirildiğini, davalı bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, 44.039,69 TL yersiz ödeme bildiriminin borçluya yapıldığı, borçlu tarafından itiraz edildiğini belirterek, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere 44.039,69 TL olan kurum alacağının sarf ve tediye tarihleri arasında işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği," gerekçesiyle bozulmuştur....

    Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği," gerekçesiyle bozulmuştur....

      Davacı kurum tarafından davalı adına gönderilen borç bildirimi usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden, davacı kurumun yersiz ödeme miktarına faiz işletmesi bir diğer deyişle, borç yönünden faiz başlangıcı mümkün olmadığından, davalı tarafın icra dosyasında işlemiş faiz yönünden yaptığı itiraz haklı olup, davacı kurumun başlattığı icra takibinin faiz yönünden devamı mümkün olmadığından, itirazın iptali yönündeki talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması Mahkememizce uygun görülmüştür." gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur....

      Gelirin/aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alım (istirdat) hakkının kapsamına ilişkin olarak; eylemli birlikte yaşama olgusunun gerçekleşme/başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibarıyla gelir/aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun/yersiz kabul edilmeli, ancak, söz konusu madde 01.10.2008 günü yürürlüğe girdiğinden, eylemli birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilmemeli, başka bir anlatımla 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı, böylelikle açıklığa kavuşturulacak yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Kanun'un 96'ncı maddesine göre uygulama yapılmalıdır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/5913 E sayılı dosyasından 47,06 TL.olmak üzere 2 ayrı İcra takibi yaptıklarını, bu takipler üzerine yaptıkları itirazlar üzerine takibi durdurduklarını, bu nedenle müvekkilinin şirket ortağı olmak dışında herhangi bir görev ve yetkilendirmesinin olmadığı şirkete yapılan yersiz ödemelerin müvekkilinden istenemeyeceğinin tespitini ve icra dosyalarında borçsuz olduklarının tespitine, yine kurum tarafından talep edilen 18361334- 663.99- E.4048450 sayılı işlemle 16.45 TL. ,18361334- 663.99- E.20560859 sayılı işlemle 32.08 TL.,18361334- 663.09- E.19949685 sayılı işlemle 12.74 TL., 18361334- 663.09- E.19539113 sayılı işlemle 51.04TL.18361334- 663.09- E.19538712 sayılı işlemle 65.14 TL ,18361334- 663.99- E.11292109 sayılı işlemle 65.14 TL, 18361334- 663.08- E.14547102 sayılı işlemle 30.24 TL. yersiz ödeme evraklarından da müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

        İş Mahkemesinde 2020/231E da derdest olan dava açtOktlarını, ancak davalı kurumun bu kez müvekkilinin almış olduğu iş kaybı tazminatı nedeniyle 09.03.2021 tarihli yazı ile 20.511,84 TL , 13.04.202 tarihli 23847144 sayılı yazı ile 24.374,97 'TL ve 13.04.2021 tarihli 23847349 sayılı yazı ile 1.168,40 TL yi müvekkil aldığı yaşlılık aşlığı ödemelerinin yersiz ödeme olarak nitelendirerek borç çıkardığını, yapılan itiraz neticesinde 16.04.2021 tarih 24074727 sayılı yazı ile itirazlarının uygun bulunmadığını bil....

        Buna göre, borç tahakkuk tarihi itibarıyla davacıya henüz yersiz ödeme borcu tebliğ edilmediğinden, yersiz ödeme borcuna faiz işletilmemiş olması da yasa hükmüne uygun olmuştur. Belirtilen sebeplerle, yersiz ödeme borcunun tahakkukunda da yasaya aykırılık söz konusu değildir. Şu halde, davacı hakkında tahakkuk ettirilen yersiz ödeme borcunun iptalini gerektirecek bir sebep bulunmamaktadır. Davacı hakkında yersiz ödenen yetim aylıkları sebebiyle tahakkuk ettirilen borcun, Kanunun 88. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklardan olmayıp, Kanunun 93/1. fıkrası kapsamında olmadığı açıktır. Ayrıca davacının borcun tahsiline yönelik olarak dul aylığına haciz konulmasına yönelik muvafakati de söz konusu değildir. Şu halde, söz konusu borcun tahsili amacıyla davacının dul aylıklarından kesinti yapılması yasaya aykırıdır, gerekçesiyle; Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, Davacının hak sahibi sıfatıyla vefat eden Bağ-Kur sigortalısı babası ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar murisinden dolayı 2003 yılında ölüm aylığı almaya hak kazandıklarının ve yersiz ödeme dolayısıyla Kuruma borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacıların murisleri ... dolayısıyla 2003 yılında ölüm aylığı almaya hak kazandıklarının ve yersiz ödeme dolayısıyla Kuruma borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu