Diğer yandan, celp edilen yersiz ödeme kayıtlarında, ilk yersiz ödeme dönemi 15.11.1998-16.07.1999 arası olarak ve aylık ödeme tutarı 145,20 TL faiz tutarı da 512,01 TL gösterilmiş, ikinci yersiz ödeme dönemi ise 01.11.2000-28.05.2007 arası olarak ve aylık ödeme tutarı 15.447,24 TL faiz tutarı da 8.773,45 TL gösterilip toplam asıl alacak ve faiz tutarı aynen yukarıdaki 13.06.2007 tarihli yazı içeriği gibi gösterilmiştir. Mahkeme, hatalı işlemin öğrenildiği 13.06.2007 tarihinden 5 yıl geriye giderek, istirdada konu dönemi 13.06.2002-28.05.2007 arası dönem olarak kabul etmiş, yersiz ödeme tutarını da kayıtlara göre 14.487,01 TL belirleyerek 22.11.2007 tarihli icra takibine göre de, Borçlar Kanununun 66....
Yersiz ödemelerin iadesine ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Kanunun "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Kanun içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Kanunun 96. maddesi ile 506 sayılı Kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Kanunun geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/552 esas sayılı dosyasının ve trafik sigortasının yapılan ödeme nedeniyle açtığı rücu davası olan Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/130 esas sayılı doyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dışı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödeme ile karşılanmayan destekten yoksun kalma tazminatı bulunmadığından maddi tazminat taleplerinin reddine ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacılar için 10.000 TL'şer manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki 1998 tarihli maaş ödeme protokolünün 5.maddesinde, 2003 tarihli maaş ödeme protokolünün 13.,16.ve 40.maddelerinde ve 2004 tarihli maaş ödeme protokolünün 16., 19.ve 43.maddelerindeki hükümlere göre davalı bankanın ATM cihazlarından yapılan maaş ödemelerinde hak sahiplerinin hak sahipliklerinin devam edip etmediğini periyodik olarak takip etme yükümlülüğü olduğu, davalı bankanın bu yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeniyle davacı kurumun yersiz ödeme yapmasına neden olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle yersiz ödemeye ilişkin talebin kabulü ile 17.325,00 TL yersiz ödeme bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte davalı bankadan tahsiline, dava dışı ...'in mirasçıları tarafından açılan menfi tespit davasında verilen karar temyiz aşamasında bozulmakla, bu kararda hüküm altına alınan vekalet ücreti ve yargılama gideri ile ilgili taleplerin ise reddine karar verilmiştir....
Teftiş Kurulu raporuna göre, 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 2.maddesinde kamu sağlık hizmetlerinde çalışan personelin haftalık kanuni çalışma süresinin 45 saat olarak düzenlendiğini, davalının 2006-2009 yılları arasında 2042 saat eksik çalıştığının tesbit edildiğini, bu eksik çalışma süreleri gözönüne alınmadan tam çalışmış ve haftalık 45 saat mesaisini tamamlamış gibi davalıya 2006 Ağustos, 2008 Temmuz aylarında toplam 172,49 TL fazladan yersiz döner sermaye ek ödemesi yapıldığını, yine aynı şekilde 2006 yılı Ocak ayından 2009 Mart ayına kadar davalıya normal mesai saatlerini tamamladığı halde sözkonusu çalışmaları nöbetmiş gibi gösterilerek toplam 6.315,89 TL fazladan yersiz nöbet tazminatı aldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme kurallarına göre 6.488,38 TL nın davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir....
Davacının dava dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde, davaya konu ödemenin yapılması talebine ilişkin olarak ödeme husunun davalıya tebliğ edildiğine ve verilen 10 günlük sürede davalı tarafından ödeme yapılmadığına ilişkin beyanı karşısında, mahkemece ödeme yapılmasına yönelik yazının olup olmadığı hususunun araştırılması ve yazının varlığının anlaşılması durumunda ödeme talebine ilişkin bu yazının tebliğ tarihinin belirlenmesi ile tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre bitiminden itibaren işlemiş faizin hesaplanması, ödeme talebine ilişkin yazının olmadığının anlaşılması halinde ise, davaya konu ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işlemiş faizin hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra takibine konu edilen alacak kalemlerindeki miktarlar alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir....
Sosyal Sigortalar SGK Sigortalı Emeklilik işlemleri Daire Başkanlığının 04.12.2009 tarihli yazısında davacının aylıklarının 2007/Ağustos ödeme döneminden itibaren bilgisayar sisteminden kaynaklanan hatadan dolayı fazla ödendiği tespit edilmiş olup,2010/Ocak ödeme dönemi itibariyle gerekli düzeltmenin yapıldığı bildirilerek 26/08/2007-25/01/2010 tarihleri arasında yersiz ödenen 19.064,41 TL nin 5510 sayılı Yasa'nın 96.maddesinin 1.fıkrasının b bendi hükmüne göre tahsil edilmesi istenilmektedir. Yersiz ödeme tablosunda 2007 Ağustos ayında ödenmesi gereken aylık 964,69 iken, ödenen aylık 1.571,26, fazla ödenen 606,57 TL olarak gösterilmektedir....
İcra Dairesinin 2015/10933 Esas, 07.08.2015 tarihli ödeme emri ile 2.223,69 TL tedavi masrafı, 14.127,13 TL yersiz ödeme, 4.298,63 TL faiz, 14,00 TL tebliğ gideri olmak üzere toplam 20.663,45 TL'nin tahsili için davalı hakkında takip yapıldğı, davalının böyle bir borcu olmadığı ve borcun zamanaşımına uğradığı gerekçleriyle takibe itiraz etmesi üzerine Kurum tarafından itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece davanın zamanaşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasa'nın Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanun'a göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanun'un 1'inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur....
Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'ne teknisyen olarak naklen atanan davalının, 4046 sayılı Yasanın 22.maddesi gereği, atandığı tarihte aldığı net maaş tutarının dondurularak bu tutarın yeni atanılan kadroda hak ettiği aylık, ek gösterge, ikramiye, her türlü zam ve tazminat haklarına döner sermayeden yapılan ek ödemenin “fark tazminatı” hesabına dahil edilmesi gerekirken, döner sermayeden davalıya ayrıca ek ödeme yapılması nedeniyle 2006 yılı Haziran ayı ile 2009 yılı Aralık ayına kadar ödenen toplam 24.787,95 TL yersiz ödemenin, ödeme yapılan her ay için ödeme tarihlerinden itibaren kademe kademe işletilerek yasal faiz ile birlikte tahsili talep ve dava edilmiştir.Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece, davalıya fazla ödenen 24.787,95 TL'nin 3.783,15 TL yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....