Dava dilekçesinde; TÜİK uzman kadrosu karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli personel olarak çalışan davalıya 29.11.2005-14.1.2009 tarihleri arasında denetim tazminatı ödendiği, ancak Maliye Bakanlığının 20.4.2009 tarihli yazılı ile bu ödemelerin yersiz olduğunun belirtildiği ileri sürülerek davalıya yersiz olarak ödenen 3.365,83 TL.alacağın ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/06/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yersiz ödenen paranın iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, HMK'nın 115/2. maddesi gereğince yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı ...'...
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi Dava, davalı Kuruma yersiz ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum’un sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davanın yasal dayanağını oluşturan ve yersiz alınan primlerin iadesini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 84.maddesine göre, iadesine karar verilen yersiz primlerin geri verilmesinde faiz başlangıcı, pirimin kuruma yatırıldığı tarihi (ödemeyi) takip eden aybaşı olup; bu anlamda iadesine karar verilen 9.284,37 TL’ye, 14.04.2008 ödeme tarihini takip eden aybaşı olan 01.05.2008 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken, ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni" Dava, davacının yersiz ödediği primlerin davalı kurumdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağını oluşturan ve yersiz alınan primlerin iadesini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 84. maddesine göre, (5510 sayılı Yasanın 89. maddesi) iadesine karar verilen yersiz primlerin geri verilmesinde faiz başlangıcı, primin kuruma yatırıldığı tarihi (ödemeyi) takip eden aybaşı olarak belirlenmesi gerekirken, mahkemece ödeme tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek, yerine “1-Davanın kabulü ile 7.996,46 TL yersiz ödenen ölüm aylığı tutarının, her bir aylığın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Birleştirilen 2011/183 e sayılı dosyada davacılar, asıl davadaki iddiaları tekrarlayarak 3. kişilere devredilen taşınmazlar ile geç teslim için yapılan ödeme yönünden şimdilik 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, bilahare tazminat isteğini arttırmış, halen davalı adına kayıtlı B blok 2, 8 ve 10 no’lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, mirasbırakan tarafından 3. kişilere yapılan satışların gerçek olduğunu, kendisinin de taşınmaz temlik alan iyi niyetli 3. kişi olduğunu, baba yadigarı olduğu ve akrabalarına yakın ikamet etmek amacıyla aldığını, alım gücünün bulunduğunu, davacı ... ile mirasbırakanın dargın olduğunu, ölünceye kadar mirasbırakana baktığını, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 05/12/2022 tarihli istinaf dilekçesinde: Yerel mahkemece hukuka uygun olarak davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararında asıl alacağa ilişkin dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini, asıl alacak tutarına dair herhangi bir itirazının bulunmadığını, dava dilekçelerinde yersiz ödenen maaşa Ekim 2020 tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesinin talep edildiğini, mahkemenin, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine hükmettiğini, yersiz ödemenin 15 Ekim 2020 tarihinde yapıldığını, öncelikli taleplerinin yapılmış yersiz ödemeye 15 Ekim 2020 tarihinden itibaren faiz işletilmesi olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise yersiz ödemenin iadesi için davalıya çıkarılan tebligatın tebliğ tarihi olan 06/04/2021 tarihinden (dava dilekçesi ekinde tebliğ mazbatasının sunulduğunu belirterek) itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi şeklinde hükmün düzeltilmesi ve bu şekilde hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesini...
borç kaydı oluşturulduğunu, süresi içerisinde ödeme olmaması üzerine yersiz aylık bedelinin tahsili için işbu davanın ikame edildiğini belirterek davalının kontrol muayenesine gitmemesi sonucunda haksız ve yersiz olarak ödenen 11.953,54 TL yersiz aylığın her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın “Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili”ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....