K A R A R Dava, malulen yaşlılık aylığı almakta olan davacının yeniden çalışmaya başladığının tespit edilmiş olması sebebiyle almakta olduğu yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin 21/01/2010 tarih ve 18881 sayılı kurum işleminin iptali ile davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti, emeklilik maaşının kesildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile yeniden bağlanması ve birleşen dosyada 07/07/2009-25/01/2010 tarihleri arasında davacıya yapılan ödemelerin yersiz ödeme olması sebebiyle tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, Davacı ... tarafından davalı SGK Başkanlığına karşı açılan kurum işleminin iptali ve tespit davasının kabulü ile davalı kurumca davacının malullük aylığının kesilmesi işleminin iptali ile davacının borcu bulunmadığının tespitine, Davacı SGK Başkanlığı tarafından davalı ...'e karşı açılan istirdat davasının reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin yaşlılık aylığının kesilmesi ve yeniden bağlanması talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.830,00 TL'nin ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve bundan sonraki dönemde müvekkiline ödenmeyen aylığın ödenmesine devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylığın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ....... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 01.09.1986 – 30 03.1992 tarihleri arasında zorunlu ve 01.11.1996 – 28.02.2008 tarihleri arasında isteğe bağlı olmak üzere toplam 5440 gün 506 sayılı Kanun kapsamında yurtiçi sigortalılığı bulunan davacıya 20.03.2008 tarihinde davalı Kurum kayıtlarına intikal eden tahsis talebine istinaden 01.04.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı; davacının herhangi bir yurtdışı hizmet borçlanması yapmadığı anlaşılmaktadır. 30.06.2008 tarihinden itibaren....'da ........
Birleşen dava ile yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iadesini ve ölüm aylığının iadesine ilişkin işlemin iptalini, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, 2012/81 E sayılı dosya yönünden; davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı 01/01/2010 tarihinden yönetim kurulu üyeliği ve ortaklığının devam ettiği 07/03/2012 tarihleri arasında yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin işlemin yerinde olması sebebiyle bu işlemin iptaline ilişkin talebin reddine, davacının 07/03/2012 tarihi itibariyle yönetim kurulu üyeliği sona erdiğinden bu tarihten itibaren sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılması işleminin iptaline, davacının çocukları ... ve ...'nun yetim aylığının kesilmesine ve 10/05/2003-29/05/2008 tarihleri arasında ödenen yetim aylıklarının yersiz ödeme olduğu yönündeki kurum işleminin iptali isteminin işlem yerinde olduğundan reddine. Söz konusu aylıkların davacı ... ...'...
Hal böyle olunca, Mahkemece yorum yoluyla, davacının 01.06.2001 – 31.07.2002 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğu kabul edilmesi ve buna göre hesaplanan prim borcunun yatırılmasının sağlanması, akabinde de “davacının yaşlılık aylığının kesilmesi ile 42.795,69 TL'nin ödenmesine ilişkin 24.05.2012 ve 12.06.2012 tarihli 2/3135867 sayılı Kurum işlemlerinin iptaline ve davacıya 01.08.2002 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanmasına” karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, Kurum işleminin yerinde olduğu kabul edilerek, davanın reddine karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince davacının bağ kur sigortalılığının iptali sonrasında açmış olduğu işlemin iptali ve yeniden yaşlılık yalığı bağlanması ve emekliliğe ilişkin tüm hakların verilmesine dair açtığı davanın kabul ile sonuçlanarak yaşlılık aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline karar verilmesi ve verilen kararın derecattan geçerek kesinleşmesi nedeniyle takibe dayanak alacağın ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta; davalı kurum tarafından Van 1....
İş Mahkemesi No : 2015/28-2016/363 Dava, maluliyet aylığının kesilmesi ve borç tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptali, 1.6.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve 22.05.2003 tarihinden sonraki çalışmalarının sosyal güvenlik destekleme primine tabi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile, iptal edilen aylık nedeni ile Kuruma borçlu olmadığının tespitini ve kesinleşen işe iade davası sonucu primleri ödenen 4 aylık süreninde hizmetine katılarak aylığının yeniden belirlenmesini istemiştir. Mahkemece, davacıya 01.03.2006 tarihinden itibaren 9912 günlük hizmeti üzerinden yeniden aylık bağlanmasına ilişkin verilen karar doğru ise de aylığın geri istenmesine ilişkin kurum işleminin kısmen iptali yerine tamamen iptaline karar verilmesi doğru değildir....
Somut uyuşmazlıkda, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının davalı kurum tarafından yaşlılık aylığından kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ile, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına, davacının yersiz ödenen aylıklar sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitine, davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de; davacı yanın dava dilekçesinde yaşlılık aylığının kesilmesine veya yeniden bağlanmasına yönelik bir talebinin bulunmadığı, taleplerinin bayram ikramiyesi ve yaşlılık aylığının yersiz ödeme olduğuna ilişkin işlemlerin iptali ile yapılan kesintilerin iadesine, kuruma borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu ilişkin olduğu belirgindir. Bu şekilde aylığın kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına hükmedilerek talebin aşılması HMK. 26. Maddesine aykırı olup, bu hususun HMK 355....
Somut uyuşmazlıkda, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının davalı kurum tarafından yaşlılık aylığından kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ile, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına, davacının yersiz ödenen aylıklar sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitine, davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de; davacı yanın dava dilekçesinde yaşlılık aylığının kesilmesine veya yeniden bağlanmasına yönelik bir talebinin bulunmadığı, taleplerinin bayram ikramiyesi ve yaşlılık aylığının yersiz ödeme olduğuna ilişkin işlemlerin iptali ile yapılan kesintilerin iadesine, kuruma borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu ilişkin olduğu belirgindir. Bu şekilde aylığın kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına hükmedilerek talebin aşılması HMK. 26. Maddesine aykırı olup, bu hususun HMK 355....