Somut olayda, sigortalılık başlangıç tarihinin 05.03.1980 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiş olması yerinde ise de 04.03.1962 doğumlu olan davacının 506 sayılı Yasa'nın geçici 81.maddesinin "C" bendinin "ba" alt bendine göre 52 yaşını doldurduğu 04.03.2014 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken, 29.09.2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nun 370/2 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin emekli maaşına davalı banka tarafından usulsüz olarak bloke konularak kesinti yapıldığını, bu işleme rıza göstermediklerini ileri sürerek blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı hesabındaki blokenin kaldırıldığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 5510 sayılı Yasanın 93/1 maddesine göre emekli maaşına izin almadan bloke konulamayacağı, bankanın blokeyi kaldırdığı ve yapmış olduğu kesintiyi iade etmesi lazım geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Bu sebeple askerlik borçlanması priminin davacıya aidesine karar verilemeyeceği, bunun yanı sıra davacının tahsis talebinde bulunduğu 22.12.2005 tarihini takip eden ay başı olan 01.01.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken, hangi tarihten itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığını belirtmeden hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nun 370/2 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle banka hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, davacı aleyhine .... esas sayılı dosyası ve ....Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, alacaklı vekiline takip tutarlarının ödendiğini ve takibe dayanak çeklerin icra dairesinden teslim alındığını, sonrasında davalı bankanın .... Şubesi çalışanına imza karşılığında teslim edildiğini ileri sürmüştür. Sonrasında bankanın çeklerin teslim alınmadığını savunarak davacıya ait banka hesabı üzerine bloke koyduğunu belirtmiş ve anılan blokenin kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların sunmuş oldukları deliller toplanmıştır. 6100 sayılı HMK.nun 190.maddesi uyarınca; ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davalı Kurum tarafından davacının temsil ve ilzama yetkili kişisi olduğu bildirilen dava dışı anonim şirketin prim borcu nedeniyle başlatılan icra takibinden dolayı davacının SSK'dan aldığı yaşlılık aylıklarına konulan haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Ancak yaşlılık aylığına ilişkin kararı eksik araştırmaya dayalı olarak verilmiş bulunması nedeniyle hatalı olmuştur. Davacının yaşlık aylığı talebinde bulunduğu tarihte 51 yaşını bitirdiği ve 15 yılı aşkın sigortalılık süresinin bulunduğu, aylık bağlanması için gerekli 3600 prim ödeme gün sayısının doğum borçlanması ile birlikte tamamlanabildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle geçerli bir doğuma dayalı borçlanma olmaksızın davacının yaşlılık aylığına hak kazanması mümkün değildir....
Yaşlılık aylığına ilişkin karar da ise hata yapıldığı görülmektedir. Davanının yasal dayanağının oluşturan 2926 sayılı Yasa'nın Ek 3.maddesi delaletiyle 1479 sayılı Yasa'nın 35 ve geçici 10/c maddeleri gereğince davacının yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için tahsis talebinde bulunması, 15 tam yıl prim ödemesi ve 57 yaşının bitirmiş olması gerekmektedir. Somut olayda 1937 doğumlu olan davacının yaş koşuluna sahip olduğu görülmektedir. Dava dilekçesi ile yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitinin istenilmesine ve dava dilekçesinin Kurum'a ulaşmasına göre yazılı başvuru koşuluda gerçekleşmiştir. Ancak 01.06.1994 tarihinde başlatılan sigortalılığına göre davacının 20.04.2009 dava tarihinde 15 yıl sigortalılığının bulunmadığı gibi 1479 sayılı Yasa'nın 35. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanabilmesinin bir diğer koşulu olan prim ve her türlü borçların ödenmesi koşulunun da davacı bakımından oluşmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....
Yaşlılık aylığına ilişkin karar da ise hata yapıldığı görülmektedir. Davanının yasal dayanağının oluşturan 2926 sayılı Yasa'nın Ek 3.maddesi delaletiyle 1479 sayılı Yasa'nın 35 ve geçici 10/c maddeleri gereğince davacının yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için tahsis talebinde bulunması, 15 tam yıl prim ödemesi ve 57 yaşının bitirmiş olması gerekmektedir. Somut olayda 1937 doğumlu olan davacının yaş koşuluna sahip olduğu görülmektedir. Dava dilekçesi ile yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitinin istenilmesine ve dava dilekçesinin Kurum'a ulaşmasına göre yazılı başvuru koşuluda gerçekleşmiştir. Ancak 01.06.1994 tarihinde başlatılan sigortalılığına göre davacının 20.04.2009 dava tarihinde 15 yıl sigortalılığının bulunmadığı gibi 1479 sayılı Yasa'nın 35. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanabilmesinin bir diğer koşulu olan prim ve her türlü borçların ödenmesi koşulunun da davacı bakımından oluşmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....