WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; raporda davacının yaşının en fazla 40 olabileceği kanaatine varıldığını, bu rapora göre davacının mevcut yaşının büyük yazılmış olduğunun, aslında davacının yaşının küçük olduğunun anlaşıldığını, mahkemenin yaş düzeltmesine yönelik talebin reddinin gerekçesinin soyut kaldığını, davacının yaş düzeltmesine yönelik tanık dinlenmediğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının yaş düzeltilmesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus (yaş düzeltilmesi - ad ve soyadı düzeltilmesi) istemine ilişkindir....

Ancak; Bozma öncesi yapılan yargılamada, suça sürüklenen çocuğun neticeten 5.000 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı ve anılan hüküm aleyhine bir temyiz istemi bulunmadığı, suça sürüklenen çocuk hakkında CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak gereği sonuç olarak 5.000 TL adli para cezası üzerinden infazının yapılmasına karar verilmesi gerekirken, 5.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından "... suça sürüklenen çocuğun neticeten 5.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresi çıkarılarak yerine "...suça sürüklenen çocuğun cezasının 5.000 TL adli para cezası üzerinden infazına" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 35. maddesi uyarınca nüfus kayıt düzeltimine ilişkin olup yaş tashihi istemlidir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde alınan raporun davacının düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamadığı, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

    Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

    Nolu ilamı; “25 yaşından sonra açılan yaş düzeltme davalarında davacının gerçek doğum tarihinin kesin olarak tespit edilmesi mümkün olmadığından bu tür davaların reddedileceği Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 2011/7240 Esas, 2011/8852 Karar sayılı ilamında belirtilmiş olup, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi, kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için sağlık raporu ve tanık beyanları da yeterli sayılamaz. Yine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 2009/5830 Esas, 2009/10501 Karar sayılı ilamında; "25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi, 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. İlgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır....

    Nolu ilamı; “25 yaşından sonra açılan yaş düzeltme davalarında davacının gerçek doğum tarihinin kesin olarak tespit edilmesi mümkün olmadığından bu tür davaların reddedileceği Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 2011/7240 Esas, 2011/8852 Karar sayılı ilamında belirtilmiş olup, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi, kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için sağlık raporu ve tanık beyanları da yeterli sayılamaz. Yine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 2009/5830 Esas, 2009/10501 Karar sayılı ilamında; "25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi, 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. İlgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır....

    Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu tür davalarda doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Ancak, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir. Yaşının düzeltilmesi istenen T1 yaş tespitine esas Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 02/01/2020 tarih, 549748318 no.lu raporunda Cemile'nin kemik yaşının 22 yaş üzeri ile uyumlu olduğu ancak kişinin kesin yaşının tıbben tespit edilemeyeceği bildirilmiştir....

    üstü diğerinde ise 22 yaş altı şeklinde rapor tanzim edildiğini, tıbben davacının yaşının tam olarak tespit edilemediğinin anlaşıldığını, bu haliyle aldırılan raporlarında net bir delil teşkil etmediğini, çocuğun 02/07/2003 yılında doğduğunu doğrulayacak tanık beyanları dışında bir delil bulunmadığını, bulunsa bile yaş düzeltilmesi için tanık delilinin tek başına yeterli olmadığını, hastane kaydı, sağlık ocağı kaydığı gibi başkaca delillerle desteklenmesi gerektiğini, alınan tanık beyanları ile getirilen evrakların davacının davasını ispat etmeye yetmeyeceğinden, davacının bu deliller dışında iddialarını destekler somut ve yazılı bir delil bulunmadığından, davacıların davasının reddine karar vermek gerektiğini gerekçe olarak belirtip davanın reddine yönelik karar verilmiştir....

    Alınan sağlık kurulu raporunda davacının 40- 45 yaş gurubu aralığında olduğu belirtilmiş ise de raporda da belirtildiği gibi bu yaş gurubundaki kişinin yaşının net olarak belirlenmesi teknik olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının davasının kabulü yerindedir. Ancak, davacının SGK kayıtları açısından da bu düzeltmenin geçerli olması için SGK'yı davalı olarak gösterdiği anlaşılmaktadır. Yaş düzeltme davalarında yasal hasım ilgili nüfus idaresidir. Bu sebeple SGK'nın hasım olarak gösterilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece davalı SGK yönünden pasif husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken tümden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın kaldırılması ve davalı SGK yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davalı SGK vekilinin Gebze 4....

    nın film çekilme tarihi olan 22.05.2009 tarihinde 16 yaş içerisinde olduğu bildirildiğine ve adı geçenin kayden 14 yaş içerisinde olduğu anlaşıldığından, rapora göre doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu