"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme (Yaş düzeltilmesi, görevsizlik) HÜKÜM : Sanık ...'un 01/12/1987 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 1985 olarak tashihine karar verilmesine. Sanık ... hakkında verilen ve asıl ceza davası sonuçlanmadan temyiz edilen yaş tashihine ilişkin kararın, CMUK.nun 306. maddesi gereğince asıl hükümle birlikte temyizi mümkün olup, buna göre asıl ceza davası sonucunda verilecek gerekçeli kararın, ilgili Nüfus Müdürlüğü'ne de tebliği ile temyiz ettikleri takdirde dilekçeleri de eklenmek suretiyle Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na (TEVDİİNE), 11/04/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....
Bir kimsenin doğmadan önce nüfus kütüğüne tescili mümkün olmamasına, alınan sağlık raporunda davacının 25- 40 yaş aralığında olduğunun ifade edilmesine, davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmamasına, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmaması, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, tanık delilinin tek başına yeterli olmadığı, somut delille desteklenmeyen soyut tanık beyanının yaş tespiti için yeterli olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi; Üst hadden ceza tayini ve 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmaması gerektiğine ilişkindir. B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi; Üst hadden ceza tayini, 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmaması gerektiğine ve vekalet ücretine ilişkindir. C. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi; Sübuta ve sanığın beraat ettiği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden vekalet ücreti tayini gerektiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Temyizin kapsamına göre; A....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle davacıya ait nüfus kayıt örneğinden; yaşının düzeltilmesi istenilen ... ...ın... adında ikiz kardeşinin bulunduğu ... ...a Mardin Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından 13.03.2007 günü 1274 sayı ile verilen raporda adı geçenin klinik ve radyolojik muayene bulgularına göre halen "16-17 yaş" ile aynı hastane sağlık kurulu tarafından 17.4.2007 günlü 1823 numara ile verilen raporda 18 yaş ile uyumlu olduğu belirtilmiş, aynı gün aynı hastane tarafından 1714 numara ile düzenlenen raporda ise ...'nun "16 yaş sonu" ile uyumlu bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır....
ın, nüfus kütüğünde yazılı 06.04.1992 olan doğum tarihindeki doğum yılının 1990 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece sağlık kurulu raporunun kesin durumu yansıtmadığı tanık anlatımlarının da somut olmadığı dikkate alınarak yeterli delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. ... Eğitim ve Araştırma Hastanesince verilen 23.10.2008 tarihli sağlık kurulu raporunda adı geçenin "18 yaş üstü ile uyumlu" olduğu tespit edildiğine göre, rapor kayıtlı yaşı doğrulamamaktadır. Yargıtay uygulamalarına esas, Adli Tıp Kurumunun kararlılık kazanmış bilimsel görüşlerine göre, 25 yaşa kadar yaş tespiti yapılabileceğinden ...'ın kaç yaşlarında olabileceği konusunda ......
Esasen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararlarında da aynı yaklaşım belirlenmiş olup, HGK 09.10.2002 tarih ve 2002/761- 777, 02.06.2004 tarih 2004/316- 322 sayılı kararı ile 14.04.2010 gün ve 2010/21- 194 E. 2010/219 K.sayılı kararında bu yaklaşım aynen; “sigortaya ilk tescil tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararı ile yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı, bu hallerde mahkeme kararının kesinleşme tarihinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde, ilama konu dava, gerçek yaşının kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir....
Mahkeme yaşı düzeltilmesi istenenin talebi ile bağlı değildir. Mahkemenin, kamu düzenine ilişkin bulunan resmi sicilleri/nüfus kayıtlarını doğru oluşturmak mecburiyeti vardır. Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir. Bu araştırma kapsamında, davacının ilkokula başlama tarihinin tespiti için okul kayıtlarının getirtilmesi, davacının yaş tashihi ile ilgili bildireceği tanıkların dinlenmesi, davacının nüfusa tesciline ilişkin doğum tutanağının getirtilmesi, kayden engel bulunup bulunmadığının tespiti için aile nüfus kayıt tablosunun getirtilmesi, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için raporun yeterli olmayacağı da gözetilerek, belirtilen hususlar ile ilgili araştırmalar yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/419 ESAS 2018/646 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Menderes 1....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; raporda davacının yaşının en fazla 40 olabileceği kanaatine varıldığını, bu rapora göre davacının mevcut yaşının büyük yazılmış olduğunun, aslında davacının yaşının küçük olduğunun anlaşıldığını, mahkemenin yaş düzeltmesine yönelik talebin reddinin gerekçesinin soyut kaldığını, davacının yaş düzeltmesine yönelik tanık dinlenmediğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının yaş düzeltilmesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus (yaş düzeltilmesi - ad ve soyadı düzeltilmesi) istemine ilişkindir....