Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 429 uncu maddesi uyarınca yasal danışman atanan kısıtlının kısıtlılığının sona erdirilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

    Devlet Hastanesi Başhekimliği'nin 11/10/2011 tarihli raporları incelendiğinde; kısıtlı adayında, vesayet altına alınmasına gerektirir derecede herhangi bir patolojinin olmadığı ancak konuşma ve işitme kaybına bağlı düşük sosyokültürel düzey, sosyal izolasyon, sosyal retardasyon ve bilişsel fonksiyonlarda yetersizlik nedenleriyle kişinin telkine açık olduğu göz önüne alındığında yasal danışman atanmasının uygun olacağına dair karar verildiği, mahkemece, davanın mevcut sağlık durumu nedeniyle kısıtlanmasını gerektirecek herhangi bir hastalığının ve vasi atanmasını gerektirecek bir halinin bulunmadığı gibi yasal danışman atanması için de bir sebep ve istek bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesindeki beyanlar dikkate alındığında, Türk Medeni Kanunu madde 406 çerçevesinde, kısıtlı adayına ait malvarlığını kötü yönetme, savurganlık iddiaları yönünden gerekli araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır....

      Türk Medenî Kanunu'nun 429. maddesinde kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı; 431. maddesinde ise, vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır. Toplanan delillerden; kısıtlı adayı hakkında alınan Bartın Devlet Hastanesinin 05/07/2022 tarih ve 4324d3ef5 sayılı sağlık kurulu raporunda; kişinin akli dengesinin akıllıca yaşam sürdürmek için yeterli olmadığı, iradesi ile karar alamayacağı, kendi işlerini göremeyeceği, ve sürekli yardıma ihtiyacının olduğu, vasi tayininin uygun olacağının bildirilmesine, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre kısıtlının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Aynı Kanunun 429. maddesinde kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı; 431. maddesinde ise, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır. Kısıtlama kararı verilmesi usulü, Türk Medenî Kanunu'nun 409. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre, savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı ve kötü yönetimi veya isteğe bağlı kısıtlama hâllerinde, kısıtlanması istenilenin dinlenmesi zorunludur. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, bir kişinin akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlanması için, resmî ... kurulu raporu alınmış olmalıdır. Hâkim, bu sebeplerle kısıtlama kararı vermeden önce, kısıtlanması istenen kisiyi dinleyebilir. 1....

        Kendisine danışman atanan kişi danışmanın izni ile tek başına dava açabileceği gibi danışmanla birlikte de dava açabilir ya da açılan davaya danışman sonradan icazet verebilir. Ancak yasal danışman, danışmanı olduğu kişi adına onun katılımı olmaksızın dava açamaz veya onun aleyhine açılan davayı tek başına yürütemez. Somut olayda, davacılar sağ olan ve kısıtlı da olmayan ... adına iptal tescil isteğiyle eldeki davayı açmışlardır. Davacılardan ...bilahare annesi ...’ye TMK 429. maddesine göre yasal danışman olarak atanmış ise de yukarda değinildiği üzere yasal danışmanın, danışmanı olduğu kişi adına onun katılımı olmaksızın dava açamayacağı veya onun aleyhine açılan davayı tek başına yürütemeyeceği, hükmü temyiz eden davacıların taraf sıfatının olmadığı açıktır. Müdahale talebinin reddine karar verilen Hakime’nin de temyizi bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, yasal danışman sıfatıyla kararı temyiz eden ...’ın temyiz isteğinin REDDİNE....

          . … DAVANIN ÖZETİ : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 31/01/2015 tarihli Genel Kurulda kabul edilen "Lisansüstü Eğitim-Öğretim Programı Açılması ve Yürütülmesine Dair İlkeler"in "Danışman Atanması" başlıklı B bölümünün 1. maddesi ile 20/04/2016 tarih 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 8. maddesinin 2. fıkrasının 1. ve 2. cümlelerinin iptali istemidir....

            Maddesine göre, kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye maddede belirtilen işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanabileceği hususunun mahkemesince değerlendirilmediği anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, kısıtlı adayının mal varlığının korunması amacı ile kendisine bir yasal danışman atanması yönünde gerekli işlemlerin yapılarak hasıl olacak sonuca göre uygun bir yasal danışman atanması yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle vasi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın Hukuk Muhakemeleri Kanuni 353/1- a(6) maddesi gereğince kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            -Vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır. Kayyım veya yasal danışman atanmasına ilişkin karar, ancak vesayet makamının gerekli görmesi hâlinde ilân olunur. Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin şirketin son muamele merkez adresinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Somut olayda, kayyım atanması talep edilen şirket adresinin "......" olduğu, mahkeme ara kararı ile de yetkinin genişletilemeyeceği anlaşılmakla şirket adresi itibariyle mahkememiz yetkili olmadığından mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Üniversitesince düzenlenmiş 22.04.2014 tarihli rapora göre kısıtlı adayının demansiyel sendrom teşhisiyle kayyım atanması gerektiği belirtilmiştir. Mevcut raporlar arasındaki çelişki gözetilerek dosyanın ... Başkanlığı 4. İhtisas Dairesine gönderilmek suretiyle adı geçenin Türk Medeni Yasası’nın 405. maddesi gereğince kısıtlanmasını gerektirir bir neden bulunup bulunmadığı, bulunmuyorsa Türk Medeni Yasası’nın 429. maddesi gereğince yasal danışman atanmasını gerektiren bir durum bulunup bulunmadığının belirlenmesi amacıyla rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                in yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiştir. Yasal danışman 31.10.2022 tarihli dilekçesi ile, görev süresinin uzatılmasını talep etmiştir. Mahkemece 08.12.2022 tarihli ek karar ile, yapılan kolluk araştırmasında kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin ... Mahallesi Rat 2. ... Sokak No:2 .../... olduğunun bildirildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.04.2023 Tarihli ve 2023/499 Esas, 2023/484 Karar Sayılı Kararı Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesinin vesayet makamının iznine bağlı olduğu, vasi adayının adres değişikliği talebinin bulunmadığı, talep olmadan vesayet makamınca yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 429 uncu maddesi uyarınca kısıtlanan kısıtlının yasal danışmanının görev süresinin uzatılması istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

                  UYAP Entegrasyonu