Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmelidir ki, oy danışman vasi gibi yasal temsilci değildir. Kendisine danışman atanan kişi danışmanın izni ile tek başına dava açabileceği gibi danışmanla birlikte de dava açabilir ya da açılan davaya danışman sonradan icazet verebilir. Ancak yasal danışman, danışmanı olduğu kişi adına onun katılımı olmaksızın dava açamaz onun aleyhine açılan davayı tek başına yürütemez. Somut olayda, davacının yasal danışman olmadığı gözetildiğinde, davanın reddedilmesi yukarıdaki gerekçelerle ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ın vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm vasi adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, ...'ın Türk Medeni Kanunu'nun 405 ve 406. maddeleri uyarınca kısıtlanmasını istemiş, mahkemece dava reddedilmiştir. Dava dilekçesinde, akıl hastalığı yanında Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereğince malvarlığını kötü yönetme sebebiyle de vasi atanması istenilmiştir. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece kendiliğinden bu yönde araştırma yapılması, gösterdikleri takdirde taraf delillerinin toplanması ve sonucu uyarınca 406. madde yönünden de bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Kısıtlı hakkında düzenlenen ...'...

      ın yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiştir. Yasal danışman atanmasına yönelik karar kısıtlı adayına tebliğ edilmemiştir. Kısıtlı adayı 14.07.2015 tarihli dilekçesi ile yasal danışman atanmasına yönelik kararın kaldırılmasının talep etmesi üzerine 03.02.2016 tarihli ek kararla 'kısıtlılık halinin devamına ve yasal danışman ...'ın yasal danışmanlık görevinin aynen devamına' karar verildiği, ek kararın da kısıtlı adayına tebliğ edilmediği, kısıtlı adayının 08.02.2016 tarihli dilekçesi itiraz olarak kabul edilip Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği, ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.02.2016 tarih, 2016/7 Değişik iş sayılı kararı ile 'kısıtlılık halinin kaldırılması yönündeki talebin reddine' karar verildiği, kararın temyiz edildiği, sonrasında dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderildiğii ... Bölge Adliye Mahkemeleri 6....

        Aynı Kanunun 429. maddesinde kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı; 431. maddesinde ise, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır. Kısıtlama kararı verilmesi usulü, Türk Medenî Kanunu'nun 409. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre, savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı ve kötü yönetimi veya isteğe bağlı kısıtlama hâllerinde, kısıtlanması istenilenin dinlenmesi zorunludur. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, bir kişinin akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlanması için, resmî sağlık kurulu raporu alınmış olmalıdır. Hâkim, bu sebeplerle kısıtlama kararı vermeden önce, kısıtlanması istenen kisiyi dinleyebilir....

        Aynı Kanunun 429. maddesinde kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı; 431. maddesinde ise, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır. Kısıtlama kararı verilmesi usulü, Türk Medenî Kanunu'nun 409. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre, savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı ve kötü yönetimi veya isteğe bağlı kısıtlama hâllerinde, kısıtlanması istenilenin dinlenmesi zorunludur. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, bir kişinin akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlanması için, resmî sağlık kurulu raporu alınmış olmalıdır. Hâkim, bu sebeplerle kısıtlama kararı vermeden önce, kısıtlanması istenen kisiyi dinleyebilir....

        Ancak; talep dilekçesinde, vesayet altına alınma talebi yanında, yasal danışma atanması talebinde de bulunulduğuna göre, vasi atanması talebini reddeden ilk derece mahkemesinin, Türk Medeni Kanunu'nun 429. maddesi gereğince yasal danışman atanmasını gerektiren bir durum olup olmadığını inceleyerek bu hususta da bir karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla; 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        , bu rapor sonrasında mahkemenin 07/06/2022 tarihli ek kararı ile kısıtlılığının kaldırıldığı, velayetinin sona erdirildiğinin tespit edildiği, ancak TMK'nın 429. maddesine göre yasal dayanışma ataması yapıldığı, bu kararın da 11/08/2022 tarihinde istinaf edilemeyerek kesinleştiği, sonrasında oğluna yasal danışman atanan Ali Kara'nın 22/11/2022 tarihli dilekçesi ile oğlunun düzensiz davranışlarını sonlandırdığını, yasal danışmanlık konusunda hukuki bir yararın kalmadığını belirttiği, kısıtlının da aynı yönde verdiği dilekçesinin bulunduğu, bu talep üzerine Farabi Hastanesinden alınan 29/12/2022 tarihli sağlık kurulu raporunda, önceki verdikleri rapordaki görüşlerini tekrarlayarak, yasal danışman atanabileceğinin belirtildiği, mahkemece duruşma açılarak yasal danışman ile kendisine yasal danışman atanan kişinin dinlendiği ve yasal danışmanlığın kaldırılması yönündeki taleplerin son alınan rapora göre reddine karar verildiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlanması istenilen tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; annesi ...'ın Türk Medeni Kanunu'nun 405 ve 406. maddeleri uyarınca kısıtlanmasını istemiş; mahkemece, davada yasal danışman atanmasına karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yasal danışman tayini ve yasal danışmanın şahsı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yasal danışman tayinine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yasal danışmanın şahsına yönelik temyize gelince; Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul yasal danışman için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin yasal danışmana yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur....

            Aynı yasanın 429. maddesinde "kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı"; 431. maddesinde ise, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır....

            UYAP Entegrasyonu