WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davanın esasının, davacıların murisinin iş kazası sonucu öldüğünün tespiti istemine ilişkin olduğu, davanın kabulüne karar verildiği ve Dairemizin 09.09.2013 tarihli, 2012/9065E, 2013/15567K sayılı ilamı ile kararın onandığı, sonrasında davalı işveren vekilinin yargılamanın iadesi talebinde bulunduğu ve yerel mahkemenin yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verdiği, 18.02.2016 tarih, 2015/21848E, 2016/2374K sayılı ilamımız ile yargılamanın iadesi talebinin esası hakkında bir karar verilmek üzere bozulduğu, ancak bozma ilamımıza yanlış anlam verildiği, yargılamanın iadesi talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, yargılamanın iadesi istenilen davanın esas ve karar numarası üzerinden verilen 23.05.2016 tarihli ek kararla yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, ek karar talepte bulanan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 374 vd. maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebi, ayrı bir dava olarak açılır ve incelenir. Mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak yargılamanın iadesi talebini karara bağlaması caiz değildir (23/05/1956 gün ve 08/09 sayılı İBK). Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 10 uncu maddesi; "İadei muhakemenin kabulü üzerine cereyan edecek davalar, yeni davalar gibi harca tabidir. İadei muhakeme talebinde bulunan neticede haklı çıkarsa evvelce alınan harç mahsup edilir." hükmünü içermektedir. Açıklanan bu madde hükmüne göre, yargılamanın iadesi davalarından başvurma harcı ile (davanın konusunun belli bir değeri içerip içermemesine göre) peşin karar ve ilam harcı alınmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.07.1997 tarih 1996/633 esas, 1997/566 sayılı kararı ile kesinleşen dosyanın kararı birbiriyle çeliştiğinden HUMK 445/10 maddesi gereğince yargılamanın iadesinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle aleyhine yargılamanın iadesi istenen davacı taraf vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....

        Anılan karar Dairemizin 2015/2914 E. 2015/5557 K. sayılı ve 02.04.2015 tarihli kararı ile “Yargılamanın iadesi isteği, HMUK’nun 374 ve devamı maddelerinde açıkça vurgulandığı üzere hukuki niteliği itibariyle bağımsız bir dava olarak açılıp incelenir. Yargılamanın iadesi davasının; mutlaka, duruşma yapılarak incelenmesi gerekmektedir. Mahkemenin, dosya üzerinde inceleme yaparak, yargılamanın iadesi talebini karara bağlaması (yargılamanın iadesi sebeplerinden birinin mevcut olmaması halinde bile) caiz değildir. Tarafların usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra yargılamanın iadesi davasının mesmu (dinlenmeye değer) olup olmadığını kendiliğinden araştırması gerekir. (Prof, Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku, 23. Baskı, sayfa 700 vd.)...

          Bu hükümler ortaya koymaktadır ki, kesin verilen veya kesinleşmiş olan kararlar hakkında sayılan sebeplerle yargılamanın yenilenmesi istenebilir. Önemle vurgulanmalıdır ki, ilke olarak, kesin hükme bağlanmış bir davaya yeniden bakılamaz. Bunun en önemli istisnası yargılamanın iadesi yoludur. Yargılamanın iadesi, bazı ağır yargılama hatalarında ve yanlışlıklarından dolayı, maddi anlamda kesinleşen hükmün ortadan kaldırılmasını ve daha önce kesin hükme bağlanan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Yargılamanın iadesi, sadece kesinleşmiş olan esasa ilişkin son kararlara karşı başvurulabilecek bir kanun yoludur. Maddi anlamda kesin hüküm gücü bulunmayan kararlara karşı (örneğin çekişmesiz yargıda verilen son kararlar) yargılamanın iadesi yoluna başvurulamaz. Yargılamanın iadesi davasının konusunu ise, yargılamasının iadesi istenen dava teşkil eder....

          Aleyhine yargılamanın iadesi talep edilenler vekili, karşı tarafça ileri sürülen hususların doğru olmadığını, yargılamanın iadesi şartlarının bulunmadığını, esasa ilişkin beyanların gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yargılamanın iadesi talebinde bulunanın ticari şirket olduğu, Ticaret Sicil Memurluğu'nda kayıtlı bulunan adresine duruşma gününün tebliğ edildiği ve bu şekilde geçerli bir tebligat olduğu, yargılamanın iadesi talebi yönünden yasada öngörülen şekilde başkaca iddianın bulunmadığı, yargılamanın iadesi için yasada öngörülen koşulların gerçekleşmediği, verilen kararın mahiyeti itibariyle ayrıca evvelce verilen hükümle ilgili diğer itirazların dinlenmediği gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, yargılamanın iadesini talep eden-davalı vekili temyiz etmiştir. ......

            Yargılamanın iadesi isteği HMK’nun 374 ve devamı maddelerinde açıkça vurgulandığı üzere hukuki niteliği itibariyle bağımsız bir dava olarak açılıp incelenir. Yargılamanın iadesi davasının, mutlaka duruşma yapılarak incelenmesi gerekmektedir. Mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak yargılamanın iadesi talebini karara bağlaması (yargılamanın iadesi sebeplerinden birinin mevcut olmaması halinde bile) caiz değildir. Tarafların usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra yargılamanın iadesi davasının mesmu (dinlenmeye değer) olup olmadığını kendiliğinden araştırması gerekir. (Prof, Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku, 23. Baskı, sayfa 700 vd.) Bu aşamada genel dava koşullarından ayrı olarak yargılamanın iadesi davasının süresinde açılıp açılmadığının, teminat gösterilip gösterilmediğinin ve yasada sayılan yargılama iadesi sebeplerine dayanılıp dayanılmadığının incelenmesi gerekir. Bu koşullardan birisinin mevcut olmadığı sonucuna varılması halinde istem ret edilir....

              Ancak aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kanundan dolayı kesin ise yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt V, İstanbul, Altıncı Baskı, 2001, s. 5263). Dosya içeriğine göre yargılamanın iadesi talebine konu itirazın iptali davasında toplam takip miktarı 63.057,11 TL'dir. İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmiş ve İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile davalı aleyhine toplam 59.727,07 TL'ye kesin olmak üzere hükmedilmiştir. Şu hâlde aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan kararda davalı aleyhine kabul edilen miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır....

                Mahkeme, bu halde, yargılamanın iadesini isteyen tarafı para cezasına mahkum eder. b)Mahkeme, (birinci aşamada) yargılamanın iadesi davasının mesmu olduğu kanısına varırsa, esasa girerek, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru (varit) olup olmadığını araştırır. Mahkeme, tarafların ikrar veya kabulü ile bağlı olmaksızın, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin varit olup olmadığını re'sen araştırır. Yargılamanın iadesi sebebinin varlığını ispat yükü, davacıya aittir. Bu araştırma sonucunda, mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını reddeder. c)Mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olduğu kanısına varırsa, yargılamanın iadesi talebini kabul ederek, asıl dava hakkında yeni bir karar verir....

                Yasanın, talebin ön incelemesi başlıklı 379 uncu maddesinde; "(1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. (2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder." denmiştir. Görüldüğü üzere, kanun koyucu yargılamanın iadesi sebeplerini tahdidi olarak saymıştır. Bu sebepler bulunmadığı takdirde yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 379 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde açıkça, talep hakkında karar verilebilmesi için duruşma açılıp tarafların dinlenmesi gerektiği belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu