Bilirkişi raporunda bu tazminatların her ne kadar mal rejiminin sona ermesinden sonra dikkate alınsa da boşanmada kusurlu olan eşin neden olduğu bu tazminatların doğumu, hukuki sebebi ve TMK’nun 228.maddesi itibariyle artık değer hesabında dikkate alınması gerektiği, manevi tazminatın niteliği gereği kişisel mal olup dikkate alınmamakla birlikte maddi tazminatın karine gereği edinilmiş mal olduğu açıklanmaktadır. Manevi tazminatın TMK.nun 220/3.maddesine göre kişisel mal olduğu konusunda tereddüt yoktur. Maddi tazminat açısından tereddüt olduğu düşünülebilir ise de, TMK.nun 220/2.maddesi gereği karşılıksız kazanma ile geldiği açık olan bu tazminatın kişisel mal sayılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 1.079,26 TL maddi tazminatın ve 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 02.07.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan ......
Hukuk Dairesi tarafından 2017/1469 Esas ve 2018/7069 Karar sayılı karar ile onandığını, her ne kadar karar düzeltme yoluna başvurulmuş olsa da Yargıtayca hukuka aykırılık devam ettirilmek suretiyle, işbu talebin reddiyle kararın kesinleştiğini, davalı şirketin haksız marka kullanımı ve marka hakkına tecavüzü sebebiyle uğranılmış olan zarar sebebiyle müvekkilinin davalı şirketten maddi ve manevi tazminat alacağının sabit olduğunu, müvekkili tarafından haklı nedenle sözleşme feshedilmiş olmasına rağmen, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin marka hakkına tecavüz edildiğini ve her türlü maddi ve manevi haklarına zarar verildiğini, Mahkemece verilen hukuka aykırı karardan dönülerek usul ve yasalara uygun karar verilebilmesi için YARGILAMANIN YENİLENMESİ TALEBİNİN KABULÜ ile davalı şirket tarafından müvekkilinin uğramış olduğu 6.500,00-TL maddi ve 32.500,00-TL manevi zararlarının tazminine hükmedilmesini talep etmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/547 Esas sayılı dosyada Mevlüde Akbay'ın sanık olarak Fuhuşa teşfik suçundan ( suç tarihi 28/07/2016 evlilik devam ederken ) yargılamasının devam ettiğini, bu dosyaya T1 adına 07/04/2020 tarihinde katılma talebinde bulunduklarını, HMK 375/1- ç maddesine göre yargılama sırasında hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra elde edilmiş olması yargılamanın iadesi sebebi olduğunu, davacının 2014 yılından beri davalıdan boşanmak için uğraştığını, sonunda anlaşmalı olarak boşanmak zorunda kaldığını, 07/04/2020 tarihinde yargılamanın iadesi sebebini öğrendiklerini ve dava açtıklarını, boşanma nedeni ile oluşacak maddi ve manevi tazminat davasını ve eşlerin mallarının tasfiyesi ile ilgili mal rejiminden kaynaklanan alacak davasını daha sonra açacaklarını belirterek Samsun 2....
Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davacı, davada davalı eş ... tarafından diğer davalılar ... ... ve ...’e yapılan satışların muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eş adına tescili, bunun yanında davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. 3.kişiler ... ve ...’a geçen taşınmazlara ait tapu kaydının iptali ile eski malikine yani davalı eş ...’e dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Anılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığında açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasında yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olarak mahkemece yapılan yargılama sonucunda, talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde yargılamanın iadesini talep eden davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 4721 sayılı TMK.’nun 369. maddesine dayalı açılan tazminat davasında, mahkecece, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 19/04/2017 tarihli ve 2015/19467 E.-2017/5767 K. sayılı ilamı ile karar onanmış, Dairemizin 26/12/2017 tarihli ve 2017/13974 E.-2017/18191 K. sayılı ilamı ile de davalıların karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
Yabancı mahkemede açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 9.6.2006 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Davacının isteğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı, TMK’nun 174.maddesine dayanılarak açılan maddi ve manevi tazminat ile ev eşyalarının bedelinin iadesi olmadığı takdirde aynen iadesi isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
dolayısıyla kişinin uğradığı maddi ve manevi zararlarının yine aynı Kanunun 141. ile 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edileceğinin belirtildiği dikkate alınarak, bozma ilamından sonra Dairemizce gidilen görüş değişikliğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacının gözaltında veya tutuklu kalmadığı nazara alındığında, davacı lehine manevi tazminata hükmolunamayacağı ancak, yargılamanın yenilenmesi ile iptal edilen mahkumiyet kararında hükmolunan ve davacı tarafından ödenen adli para cezasının daha sonradan bir şekilde davacıya iade edilip edilmediği araştırılarak, iade edilmediğinin tespiti üzerine ödenen adli para cezası miktarının davacı lehine maddi tazminat olarak hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Taraflar, 02.10.1998 tarihinde evlenmiş, 19.08.2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 05.02.2015 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı Z., boşanma davasının 27.11.2014 tarihli son oturumunda, "Ben aylık 200 TL nafaka istiyorum, başkaca maddi-manevi tazminat talebim yoktur " şeklinde açıklamalarda bulunmuştur....
amacıyla yargılamanın yenilenmesi ile dava konusu işlemin iptaline, meydana gelen ve gelecek olan maddi zararlarının ve 1.000,00-TL manevi zararının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir....