Sayılı dosyasını getirtmeden davacının talebi doğrultusunda davacı lehine karar verdiğini oysaki Mersin İdare Mahkemesinin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verdiğini, bu dosyanın sonuçlanması beklenmeden verilen kararın hatalı olduğunu ve davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet verdiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 375/1- ç maddesinde, yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilmeyen belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmesi yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak sayıldığından, Mersin 1. İdare Mahkemesinin 2016/1083 E. Sayılı dosyasında verilen red kararı sebebiyle Konya 1. Tüketici Mahkemesinin 2019/155 E. sayılı dosyasında yargılamanın yenilenmesi ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı cevap vermemiştir....
; 5271 sayılı CMK'nın 323/3. maddesinde yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkumiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddi ve manevi zararlarının yine aynı Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edileceği belirtilmiş olup, tazminat talebinin dayanağı olan Büyükçekmece 8....
veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkumiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddi ve manevi zararlarının yine aynı Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edileceğinin belirtildiği dikkate alınarak, yukarıda açıklandığı üzere yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmediği, düşme kararının verildiği anlaşılmakla; Davacının 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, CMK'nın 323/3 maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi sonucunda ancak beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde tazminat istenebileceği, dolayısıyla davacı hakkında düşme kararı verilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunamayacağı, bu nedenle davacının tazminat istemine ilişkin yasal şartların oluşmadığı gerekçesi...
ve nafaka yönünden iptal edilmesi ve yeniden yargılama yapılmak suretiyle İley Balcı için hükmedilen nafaka ve T4 için hükmedilen tazminat kararının iptali ile yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
e fazladan tazminat ödemesi yapmak durumunda kaldığını, hadisede müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını beyanla, ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.04.2012 tarih, 2008/271 esas ve 2012/213 karar sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmı hakkında yargılamanın yenilenmesini ve kararın maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden kaldırılarak reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığını, kendileri tarafından hile olarak nitelendirilebilecek herhangi bir eylem veya işlemde bulunulmadığını, Sağlık Bakanlığının, muris ...'nın vefatı nedeniyle açılan tüm davalardan haberdar olduğunu, kendilerinin ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat hükmünün yargılamanın yenilenmesi isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.7.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi Hüküm : 473 TL maddi, 3500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul 7....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/207 Esas – 2015/763 sayılı karar ile 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve bu kararın 10.01.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının cezaevinde fazladan tutuklu kaldığı gerekçesiyle 7.900,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, 5271 sayılı CMK'nın 323/3. maddesinde yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkumiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddi ve manevi zararlarının yine aynı Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edileceğinin belirtildiği dikkate alınarak, davacı hakkında yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının...
Davacı kadın dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat, nafakaların artırılması, ziynet ve mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuş, 01/08/2018 tarihli dilekçe ile de dava değerlerini tek tek bildirerek 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminat, davacı kadın ve velayeti kendisinde olan iki çocuk için daha önce hükmedilen 200'00'er TL nafakanın 500,00'er TL artırılması, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL ziynet alacağı, 1.000,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam talebinin 54.000,00 TL olduğunu açıklamıştır. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan tazminat ve nafaka davalarının (TMK m.178) yine boşanmanın ferisi niteliğinde olmayan ziynet ve mal rejimi istemlerinin nispi harca tabi olduğu gibi bu taleplerin reddi veya kabulü halinde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıktır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği halde davalı lehine tek ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Mahkemece, “davacı tarafın hangi mal varlığına ne şekilde katkıda bulunduğu ve ne istediğini dilekçede yeterince açık olmadığı ve bunun düzeltilmesi içinde davacı tarafa ihtarat yapılmasına rağmen duruşma öncesi verilen dilekçede de yine net bir açıklama bulunmadığı yüzeysel bazı beyanlarda bulunduğu anlaşıldığından” usulden reddine karar verilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m)....