TMK 174/1- 2.maddeler kapsamında boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan, boşanmakla evlilikten beklenen maddi menfaatleri zarar görecek olan ve erkeğin eyleminin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşıldığından, kadın lehine maddi-manevi tazminat verilmesi yerindedir. Ancak tarafların ekonomik sosyal durumları, hakkaniyet ve BK 50- 51.maddeler kapsamında belirlenen maddi tazminat miktarı azdır. Bu haliyle erkeğin, kadına maddi manevi tazminat verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının, maddi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin 2 nolu bendinin kaldırılmasına, davacı kadının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 20.000,00 TL maddi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu haliyle mal rejimi tasfiyesi davasında değerlendirilmesi gereken TMK 236/2.madde kapsamında karar verilmemesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı-davacı kadının mal rejimi tasfiyesine yönelik talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi doğrudur. Davalı-davacı kadının mal rejimi tasfiyesi payına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ait aracı satarak, davalının %50 ortağı olduğu şirketin ofis ve elektronik malzeme ve eşyalarını satın aldığını ve evlilik birliği içerisinde maddi manevi davalıyı desteklediğini, davalının ortağı olduğu şirketteki ortaklık hissesi için şahsi mal varlığı ile davalıya maddi destek verdiğini, hal böyle iken davalının müvekkiline devrini dava dosyasında da kabul ettiği taşınmazı tapuda davacıya devretmediğini, huzurdaki davanın yapılan yargılanmasında da belirttikleri üzere; boşanma sırasında müvekkilinin herhangi bir şekilde mal rejimine dönük haklarından feragat etmediğini, kesinlikle bir feragat beyanı olmadığını, dosyaya celp edilen İstanbul Anadolu 22....
Gözaltında ve tutuklu kaldığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacı lehine tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanarak hükmedilen maddi tazminat miktarının fazla olmadığı ve taleple bağlı kalınarak faiz uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nefaset ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği göz önünde bulundurularak, takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olmadığı ve taleple bağlı kalınarak faiz uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2019/1024 Esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf edildiğini, istinaf incelemesinin derdest olduğunu, Hukuk Muhakameleri Kanununun aynı konuda derdest bir dava var iken ve nihai karar verilmemişken aynı konuda aynı taraflar arasında yeni bir dava veya yargılamanın yenilenmesi yolu ile aynı hususlara ilişkin farklı bir mahkemede yeni bir karar verilmesine imkan vermediğini ayrıca yargılamanın yenilenmesinin koşullarının oluşmadığını, Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/235 E-2018/249 K Sayılı Kararı ile Anlaşmalı Boşanma Protokolünden de anlaşılacağı üzere tarafların hür ve özgür iradeleri ile boşanma davasında maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin anlaştıklarını, boşanma davasında anlaşılan konular ile ilgili boşanma kararı kesinleştikten sonra anlaşılan konular üzerine herhangi bir dava açılamayacağını, davacının velayet davası ile beraber davalı anneden 9.000 maddi, 60.000 TL manevi tazminat istemiş ise de bu taleplerine ilişkin yargılamanın devam...
Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/109 Esas – 2016/125 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suçu ve suçluyu övme suçundan 22.02.2006 - 31.03.2006 tarihleri arasında 37 gün gözaltına ve tutuklu kaldığı, yargılamanın yenilenmesi kararı sonucunda yapılan yargılamada beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 02.05.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 465,84 TL maddi, 750,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata...
Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/109 esas 2016/125 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suçu ve suçluyu övme suçundan 22.02.2006-31.03.2006 tarihleri arasında 37 gün gözaltına ve tutuklu kaldığı, yargılamanın yenilenmesi kararı sonucunda yapılan yargılamada beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 02.05.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 465,84 TL maddi, 400,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin murisi olan ... ile davalı arasında akdedilen toptan satıcılık sözleşmesinin haksız feshi sonucu murisin sağlığında davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtığını, yargılama sırasında ...’in vefatı üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilerek müvekkili lehine de tazminata karar verildiğini, oysa yargılama sırasında müvekkilince mirasın reddedildiğine dair karar bulunduğunu, bu karara istinaden verilen veraset ilamında da müvekkilinin mirasçı sıfatı olmadığını, böylece müvekkilinin taraf sıfatını taşımadığı gözetilmeden karar verildiğini belirterek yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüyle müvekkilinin mirasçı...
Öğreti ve yargı içtihatlarında, tahdidi olarak sayılan bu selepler dışında herhangi bir nedenle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulamayacağı gibi, kıyas yoluyla da bu sebeplerin genişletilemeyeceği konusunda fikir birliği bulunmaktadır. Buna göre, yargılamanın yenilenmesi istemiyle başvuru yapıldığında kanunda yazılı sebepler varsa davaya yeniden bakılarak karar verilecek, yargılamanın yenilenmesi istemleri, kanunda yazılı sebeplere dayanmıyor ise, istemin reddine karar verilecektir. Bununla birlikte yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilmedikçe, daha önce verilmiş ve kesin hüküm niteliğini kazanmış olan karar varlığını sürdürecek, değişmezlik kuvvet ve niteliğini devam ettirecektir. Bir hüküm kesinleşmedikçe ona karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceği gibi, kural olarak, sadece esasa ilişkin nihai kararlara karşı, hüküm aleyhine olan tarafça bu yola başvurulabilir....
Yargılamanın yenilenmesi davasının sonucunun eldeki davayı etkileyeceği tartışmasız olup, anılan dava dosyasının sonucunun beklenilmesi gerekeceği açıktır....