Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve müşterek çocuk için verilen 450,00 TL iştirak nafakasının miktarının düşürülmesinin talep edildiği, davanın reddedildiği, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, indirilmesi talep edilen iştirak nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Davacı vekilinin, müvekkili lehine hükmedilen nafakanın azlığına dair istinaf başvurusu yönünden; Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Yardım nafakasına karar verilebilmesi veya hükmedilmiş olan yardım nafakasının artırılması yahut indirilmesi için nafaka lehtarının yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder....

ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2017/103 E 2019/444 K DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekilinin tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Samandağ 1....

Davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmaması, davacının ise özel bir hastanede kardiyolog olarak çalıştığı, maddi durumu itibariyle davalıya nazaran çok daha iyi bir durumda olması nedeniyle, yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerçekleştiğinden söz edilmesi olanaklı bulunmamaktadır. Ne var ki, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilerek (çoğun içinde azında bulunduğu gözetildiğinde) yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılmayıp hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Oysa davalı kadının mali durumunda, çalışmaya başlaması ile yoksulluk nafakasının hükmedildiği duruma göre yoksulluğu azaltacak oranda iyileşme olmuştur.Bu durumda mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin azaltılması istemini de içermesi nedeniyle değişen duruma göre miktarın ileride yeniden değerlendirilebileceği de düşünülerek, hakkaniyet oranında indirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1000 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın başlangıç tarihinin hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/792 ESAS-2020/580 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2015/1066 Esas 2017/222 Karar sayılı dosyasında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açıldığını, açılan davanın reddedildiğini, bu kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 2017/1473 Esas 2018/154 Karar sayılı dosyası ile kesinleştiğini ancak verilen karardan sonra müvekkilinin yaşadığı sağlık ve ekonomik yöndeki sıkıntılar nedeniyle müvekkilinin yeniden dava açmasına yol açtığını, Antalya 1....

        GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece; "tarafların İzmir 9. Aile Mahkemesinin 10/07/2020 tarih 2020/319 Esas 2020/342 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın 28/07/2020 tarihinde kesinleştiği, tarafların anlaşmaları doğrultusunda 30 ay geçerli olmak üzere davalı yararına aylık 1000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, aradan geçen zaman içinde davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada indirilmesini gerektirecek şekilde ekonomik durumunda bir kötüleşme olduğunun kanıtlanamadığı," gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Müşterek çocuk Taha dava tarihi olan 13.12.2011'de reşit olduğuna göre artık, davacı (baba) iştirak nafakasının kaldırılması talebiyle velayeten anneye karşı dava açamaz. Davalının iştirak nafakasının kaldırılması davası yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, başka bir anlatımla; davalının davalı olma sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, eş için 700,00 TL olan yoksulluk nafakasının ve çocukları için 300,00 TL olan iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 600,00 TL'ye; iştirak nafakaları ise 250,00'şer TL'ye indirilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu