WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma kararından sonra doğan ...’ün velayetinin düzenlenmesinin yanı sıra yoksulluk nafakası ve velayeti kendisinde bulunan ortak çocuk ... için daha evvel takdir edilen iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

    Aile Mahkemesi kararı ile boşandıklarını, bu kararın 26/05/2017 tarihinde kesinleştiğini, davalı Banu lehine aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile reşit müşterek çocuklar lehine aylık 500,00'er TL yardım nafakasına hükmedil diğini, boşanma tarihinde ekonomik durumunun bu nafakaları ödeyebilmesine imkân verdiğini, ancak artık şirketinin kâr getirmediğini, ofisini kapatmak zorunda kaldığını, kredi borçlarını ödeyemediğini, nafakaları ödeyemez hâle geldiğini beyanla, davalı Banu lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talep kabul edilmez ise aylık 500,00 TL'ye indirilmesine, müşterek çocuk Dilara lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına ve müşterek çocuk Ecem lehine hükmedilen yardım nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2013/472 Esas 2013/206 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için belirlenen aylık 200,00 TL nafakanın dava tarihi olan 17.12.2018 tarihinden itibaren tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla aylık 250,00 TL artırılmak suretiyle aylık 450,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak küçüğe harcanmak üzere davacıya VERİLMESİNE, nafakanın her yıl TÜFE oranında ARTIRILMASINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE , -Adli yardım kapsamında alınmayan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL başvuru harcı ile 34,14 TL peşin harç toplamı 93,44 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, -Adli yardım kapsamında resen karşılanan 26,00 TL müzekkere, 56,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 82,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 25,63 TL' sinin davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, 56,37 TL'sinin davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, 2- İstinaf peşin harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için boşanma ilamı ile hükmedilen 350 TL tedbir nafakasının 550 TL’ye yükseltilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 350,00 TL tedbir nafakasının 550,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Mahkemece iştirak nafakasının, tedbir nafakası olarak nitelendirmesi doğru görülmemiş ise de bu husus sonuca etkili olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, 180 TL olan iştirak nafakasının yetersiz olduğunu, çocuğun özel anadolu lisesine gittiğini belirterek, iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır. Mahkemece; iştirak nafakasının aylık 120 TL artırılarak 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364). Somut olayda, davacı F...E...'nın davalının kızı olduğu, F... E...'nın 27.03.1995 doğumlu olup, 16.09.2013 dava tarihi itibariyle 18 yaşından büyük ve reşit olduğu, F... E... lehine iştirak nafakasının artırımının talep edildiği ancak TMK.328/1.maddesi gereği, iştirak nafakasının, çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden sona erdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, davalı babanın çocuğa bakma mükellefiyeti çocuğun reşit olmasıyla sona ereceğinden; mahkemece, davacı F... E......

          Md. 438/7) SONUÇ: Temiyz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle gerekçeli kararın hüküm kısmının 2. bendindeki “tedbir nafakasının artırılması talebinin reddine ” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “tedbir nafakasının artırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ” cümlesinin eklenmesine hükmün bu kısmının düzeltilmiş şekliyle, sair temyiz itirazlarının l. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2006...

            Elisa için aylık 200'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350'şer TL'ye yükseltilmesine, nafakaların dava tarihinden bir yıl sonra geçerli olmak üzere gelecek yıllarda ...'in her yıl belirlediği ... oranında artırılmasına ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-birleşen dava davacısının tüm; davacı-birleşen dava davalısının sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              UYAP Entegrasyonu