İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının yardım nafakası davasının KISMEN KABULÜ ile, dava tarihi olan 05/11/2020 tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 700,00- TL. yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Davacı vekili, ıslah dilekçesinde özetle; davacı yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Davacı vekili; adli yardım talepli istinaf dilekçesi ile; davacı yararına hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili; istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Davacı vekilinin; hükmedilen yardım nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 336/3.maddesinde;kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılacağı belirtilmiştir....
Kimlik nolu T1 lehine aylık ayrı ayrı 300,00 er TL yardım nafakasının davalılar T.C. Kimlik nolu T4 ve T.C. Kimlik nolu T4'dan ayrı ayrı alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraflarca ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı vekili kararı takdir edilen nafaka miktarının düşük belirlenmesine, Her iki davalı, yardım nafakası koşullarının oluşmamasına rağmen aleyhe yardım nafakasına hükmedilmesine yönelik olarak hükmü istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yardım nafakası isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalılar ile davacı arasında alt soy üst soy ilişkisinin bulunduğu, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 300,00 er TL yardım nafakasının davalılardan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının giderleri ve davalının gelir durumu nazara alındığında; davacının yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiş olması, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacı çocuğun yaş ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde yardım nafakasının bir miktar artırılmasına karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yardım nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Mertcan yararına hükmedilen yardım nafakası davasına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmektedir....
Aile Mahkemesinin 2018/137 Esas sayılı dosyası ile boşanmalarına karar verildiği, dosyanın istinaf incelemesinde olduğu ve davacının üniversite sınavlarına hazırlandığı, davalı babasından kendisi için yardım nafakası istemeye hakkı olduğu anlaşılmakla; tarafların sosyal ekonomik durumları, nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve eğitim masrafları ile nafaka yükümlüsü babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kuracak şekilde yardım nafakası bağlanmasının hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla davacı için aylık 1.200,00 TL yardım nafakasına, her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; hükmedilen nafakanın fahiş olduğunu, ödeme gücü bulunmadığını bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK’nın 364. maddesi uyarınca yardım nafakası istemine ilişkindir....
TMK'nun 364. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Dosya kapsamı ve istinaf talebi birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalının kızı olduğu, dava tarihi itibariyle ve halen davacının Üniversite öğrencisi olduğu, işi ve gelirinin olmadığı, yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalının bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ancak, dava yardım nafakasına ilişkin olup, mahkemece hüküm kurulurken önce (1) nolu hüküm fıkrasında, dava tarihinden itibaren aylık 2.000 TL tedbir nafakası, sonra (2) nolu hüküm fıkrasında dava tarihinden itibaren aylık 2.000 TL yardım nafakası olarak karar verilmesi çelişkili olup, dava tarihinden itibaren sadece yardım nafakası niteliğinde nafakaya hükmedilmesi gerekir....