Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL yardım nafakası takdirine, nafakaya her yıl tahakkuk tarihinden itibaren yıllık ÜFE oranının uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Davacı vekili verilen kararı; takdir edilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olmadığı, mevcut ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceği gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, talep gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; eğitimine devam eden ergin birey yararına yardım nafakası istemine ilişkindir....

Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının lise öğrencisi olduğu, annesi ile birlikte yaşadığı, davacının annesinin asgari ücretle çalıştığı, babasına ait evde 1.200,00 TL kira ile ikamet ettiği, yoksulluk nafakası aldığı, davalının ise güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, 1.200,00 TL kira ödediği, müşterek diğer çocuk için iştirak nafakası ve eski eşi için yoksulluk nafakası ödediği, gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak TMK'nın 4. Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak davacı lehine hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu, 800,00 TL yardım nafakasının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....

yüksek olduğu, çocukların alışmış oldukları bir hayat tarzı ve standartları olduğu, müvekkili lehine fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla reşit olma tarihi olan 11/10/2022'den başlamak üzere aylık 10.000 TL tedbir-yardım nafakası verilmesini ve bu nafaka miktarının yıllık üfe oranında artırılmasına karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Katılım nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir....

Dava dosya içeriğine, dosyadaki yazılara göre; her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacı için aylık 750,00TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı için bağlanan yardım nafakası miktarının düşük olduğu, daha yüksek bir miktarda nafaka tayinin gerekeceği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılarak davacı yararına aylık 1.500,00TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, yukarıda belirtilen gerekçelerle davacının ergin olmasına rağmen eğitiminin devam ettiği, davalının da yurt dışında çalıştığı, gelirinin bulunduğu, davacının yardım nafakası almasının hakkaniyete uygun olduğu, ayrıca ilk derece mahkemesince davacı için takdir edilen yardım nafakası miktarının düşük olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar...

erTL iştirak nafakası ödediği, belirlenen bu duruma göre İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen aylık 700,00.TL yardım nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ve tarafların ekonomik koşullarına uygun düştüğü anlaşıldığından, davacının İlk Derece Mahkemesince takdir edilen nafaka miktarının yetersiz olduğu, davalının da İlk Derece Mahkemesince takdir edilen nafaka miktarının fahiş olduğu yönünden istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK.'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

UYAP Entegrasyonu