Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK.nun 364. maddesine göre "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekte yükümlüdür". Yine aynı yasanın 328. maddesi uyarınca da "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler" Ana-baba ve çocuk arasındaki yardım nafakasında refah şartı aranmaz ise de; yardım nafakası ile yükümlü tutularak kişinin de kendini geçindiremeyecek duruma düşürülmemesi asıldır. Somut olayda; davalı babanın %68 oranında özürlü olması nedeniyle malulen emekli olduğu, tekerlekli sandelye ile dolaştığı, 702,00 TL maaş alıp, bunun 150 TL'sini boşandığı eşine nafaka olarak ödediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi de bakıma muhtaç olan davalının 250,00 TL yardım nafakası ödemesi halinde geçim sıkıntısına düşeceği açıktır....

    Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek belirlendiği anlaşılmakla aylık 3.500,00 TL yardım nafakasının (nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına) dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davalının istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak hüküm altına alınmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek belirlendiği anlaşılmakla aylık 3.500,00 TL yardım nafakasının (nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına) dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davalının istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak hüküm altına alınmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    nafaka ödemediğini, yardıma muhtaç olduğunu bu nedenlerle aylık 1.500,00- TL yardım nafakası ile 1.265,00- TL kira ve aidata karar verilmesini talep etmiştir. ....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    TMK. nun 364/1.maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK. nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

      TMK. nun 364/1.maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK. nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yeralmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 07.10.1998 tarih, .....sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 350 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

          - TL. tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini karar kesinleştiğinden yardım nafakası olarak devamına, yıllık artış oranının belirlenmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı Ülkünur lehine yardım nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ve davacıya karşı nafaka yükümlüsü konumundaki annesinin ekonomik sosyal durumuna göre hakkaniyete uygundur. Ancak inceleme sırasında alınan SGK kayıtları dikkate alındığında Ülkünur 20.11.2020 tarihinden itibaren düzenli olarak çalışmaya başlamış olmakla eğitiminin sona erdiği ve çalıştığı dikkate alınarak bu tarihe kadar yardım nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu haliyle davalının, davacı Ülkünur'a yardım nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, nafaka süresine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin kaldırılmasına, davacı T3 için dava tarihi olan 09.12.2019 tarihinden 20.11.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı T3'na verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu