Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2021/740 ESAS 2022/163 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; reşit olmasıyla birlikte boşanma dosyasında hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden sona erdiğini, üniversite eğitimine devam ettiğini, 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin talep edilen nafaka miktarını ödeyecek durumda olmadığını, nafaka sona ermesine rağmen icra dosyasında ödemelere devam edildiğini, açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Aynı yasanın 364/1. maddesine göre de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereğince; yardım nafakası, reşit çocuğun eğitimi süresince ödenmek üzere hükmolunmaktadır. Bu kuralın istisnası ise, nafaka hakkının kötüye kullanılmasıdır. Somut olayda ise; davacı tarafça, davalının, yardım nafakası hakkını kötüye kullandığı ispat edilememiştir. Bundan ayrı, davalı dava tarihinde, ... Teknik Üniversitesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 4.sınıf öğrencisi olup, nafaka dışında geliri bulunmamaktadır. Her davanın, açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanması zorunlu olduğuna göre, eğitimi nedeniyle nafakaya ihtiyacı bulunan davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir....

    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....

    Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...n yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin ... sayılı ve 27.12.2012 tarihli kararı ile boşanmışlar, boşanma ilamı 19.12.2013 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamı ile davacı için aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 13.11.2014 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre, davacı ......

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....

      Davalı yargılama sırasındaki beyanında; davacının 21 yaşında olduğunu, özel güvenlik olarak çalıştığını, annesi ve abisi ile birlikte yaşadığını, davacının annesine aylık 200,00TL yoksulluk nafakası ödediğini, maaşından kredi nedeniyle ayrıca 180,00TL kesildiğini ve yardım nafakası ödeyecek durumunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Ayrıca; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.(TMK m.364) Eğitimine devam eden ergin birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. HGK'nun 07/06/1998 tarih, 1998/656 Esas; 688 Karar sayılı ilâmında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile birleylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

        Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının iştirak veyardım nafakası talebinin kısmen kabulü ile, aylık 500 TL iştirak nafakasının davalı baba Emrah'tan, aylık 300 TL yardım nafakasının davalı T3 ten, aylık 500 TL yardım nafakasının da davalı T4 alınarak davacıya verilmesine, davalı vekilinin bu celse talep ettiği müşterek çocuk ile davalı İsmail ve Huriye arasında kişisel görüş tesisi hususunun yazılı yargılama usulüne tabi farklı bir dava konusu olduğu gözetilerek talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki yardım nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekilerinin başvurularının kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu