Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2020/432 ESAS - 2021/299 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 15.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; katılım nafakası istemine ilişkindir. Davacı 24.08.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile; davalı ile Diyarbakır 2....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2018/941 ESAS - 2020/568 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Aydın 2.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; katılım nafakası istemine ilişkindir. Davacı vekili 31.07.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik dışında doğmuş velayeti davacıda olan 21/07/2006 doğumlu İrem Nur Kaçmaz ve 16/08/2002 doğumlu Muhammet Enes Kaçmaz adında çocuklarının bulunduğunu, tarafların ayrı yaşadıklarını, davalının küçükler İrem Nur ve Muhammet Enes’in hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediğini, maddi destekte bulunmadığını bu nedenlerle çocuklar için ayrı ayrı aylık 600,00'er-TL katılım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

    Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların ekonomik durumlarına ilişkin belgeler, dava tarihinde müşterek çocuğun öğrenci olması nazara alınarak, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak davacı Bora lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğu kanaatine varıldığından, davacıların istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının tümüyle kaldırılmasına, davacı Bora lehine dava tarihinden reşit olduğu 05.10.2019 tarihine kadar aylık 700,00 TL iştirak nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacı Bora'ya verilmesine, reşit olduğu tarihten itibaren ise yardım nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Toplanan delillerden, halen eğitimine devam etmekte olup yeterli geliri ve malvarlığı bulunmayan davacı yararına Türk Medeni Kanununun 328/2, 364/1 ve 365/2 maddesinde düzenlenen yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Tarafların dosyaya yansıyan sosyo-ekonomik durumu, ekonomik göstergeler, TMK'nun 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alındığında; mahkemece, davalı babanın öğrenim gören davacı kızına ödemesine karar verilen aylık 550,00- TL yardım nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup, nafakanın indirilmesi gerekmediğinden davalı tarafın nafaka miktarına ilişkin itirazları haklı bulunmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değşitirilmesi-İştirak Nafakası-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından iştirak nafakasının miktarına, birleşen dosya davacısı ... tarafından ise reddedilen yardım nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuk 2003 doğumlu...’nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı ...'...

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının annesi ile davalı babası arasında Ankara Batı 3....

      Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesinde; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır. ./.. -2- Aynı kanunun 364.maddesinde ise; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yine aynı Kanunun 365/2. maddesinde de; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” denilmektedir....

        Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

        UYAP Entegrasyonu