Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını toplum ve kişilerin vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın, nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması ve tanık beyanlarına göre; davacının sağlık sorunlarının bulunduğu ve aylık 514,14 TL ölüm aylığı aldığı, davalının müzisyen , aylık 500,00 TL gelirinin bulunduğu, bir evi ve bir aracının olduğu, cevap dilekçesindeki beyana göre aylık 1.000,00 TL kira geliri elde ettiği görülmektedir....
nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir"düzenlemesi yeralmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; 1987 doğumlu, şizoaffektif hastası, % 80 özürlü ......... için davalı babadan aylık 750,00 TL nafaka istenmiş; mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 100,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. TMK'nın 364/... maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. ......
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2013/852-2014/351 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava ve talebini açıklayan dilekçesi ile; davacının öğrenci olduğunu belirterek, davalı babanın aylık 1.500.00.- TL yardım nafakası ödemesine karar verilmesini talep etmiştir . Davalı vekili, müvekkilinin aylık 750.00.- TL yardım nafakası ödemeyi kabul ettiğini belirtmiştir. Mahkemece; davacı yararına, aylık 750.00.- TL yardım nafakası takdir edilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK.'...
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2014 NUMARASI : 2014/129-2014/337 Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının öğrenci olduğunu,eğitim giderleri bulunduğunu, davalı babanın Bodrum'daki işyerinden yıllık 120.000.00.-TL kira gelirinin olduğunu, hobisi olan poligonda atıcılık için ödemeler yaptığını belirterek 1.000.00.- TL nafaka talep etmiştir . Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır . Mahkemece, aylık 250.00.-TL yardım nafakası takdir edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Buna göre mahkemece "yardım nafakası" olarak hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, (HUMK.438/VII.) hüküm fıkrası 2 nolu bentte yer alan "...yardım" kelimesi silinerek yerine "tedbir" kelimesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dolayısıyla anlaşmalı boşanma ile katılım nafakası istenilmemiş olsa bile sonradan bu istem gündeme getirilebilir. Boşanma esnasında katılım nafakası talep edilmemesi, küçüğün ergin olacağı tarihe dek sürecek olan nafakayı kapsamaz. Katılım nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış buna göre; davacının hemşire olduğu aylık 4.000,00- TL gelirinin bulunduğu, eşine ait evde oturduğu, Kuşadası'nda bir evininin bulunduğu, davalının ise veteriner olarak çalıştığı aylık 12.000,00- 15.000,00- TL gelir elde ettiği ayrıca aylık 1.500,00- TL ilaç satışından kazandığı, kirada oturduğu aylık 800,00- TL kira ödediği, eşi ve üç çocuğu ile birlikte yaşadığı, halen kredilerini ödediği iki ev ve dükkanı ile 2015 model Clio marka aracının bulunduğu tespit edilmiştir....