WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde açıkladığı sebeplerle; yardım nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı-davalının davasının kısmen kabulü ile, yardım nafakasının aylık 600,00TL'ye çıkarılmasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-davalının 29 yaşında olduğunu, yardım nafakasına ihtiyacının bulunmadığını, çalışabilecek durumda olmasına rağmen çalışmak istemediğini, lisans eğitiminin bittiğini, mesleki eğitiminin yardım nafakası gerektirmediğini, davacı-davalının 2021 yılı içinde ve önceki süreçlerde SGK'lı olarak çalışmalarının da bulunduğunu, bu dönemlerin nafaka açısından dikkate alınması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/08/2014 NUMARASI : 2014/518-2014/639 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin üniversitede eğitimine devam ettiğini, ancak evi terk eden davalı babasının kendisi ile ilgilenmediğini ileri sürerek; aylık 2.500 TL yardım nafakası takdir edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; işleri iyi gitmeyen müvekkilinin mali sıkıntı içinde olduğunu, müvekkilinin evini dava dışı eşine ve çocuklarına tahsis etiğini savunarak, davacıya aylık 300 TL yardım nafakası ödemeyi kabul ettiklerini bildirmiştir....

      Madde 328/...) kendiliğinden son bulur. .... olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/... ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder. Somut olayda da; davacılar, dava tarihi itibariyle ergin olup, eğitimlerinin devam ettiğini ileri sürerek 100'er TL nafakanın 500'er TL'ye çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası talebine ilişkin olduğu açıktır. Buna göre mahkemece, dava konusu talebin niteliğinin yardım nafakası olarak değerlendirilmesi ve işin esasının buna göre çözümlenmesi yerinde ise de, hüküm kısmında takdir edilen nafakanın yardım nafakası olduğunun belirtilmemiş olması doğru değildir....

        Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre, Davacı Selen'in, davalının kızı olduğu, Üniversite eğitimine devam ettiği, herhangi bir gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı tespit edilmiştir. Toplanan delillerden, halen eğitimine devam etmekte olup yeterli geliri ve malvarlığı bulunmayan davacı Selen'in yararına Türk Medeni Kanununun 328/2, 364/1 ve 365/2 maddesinde düzenlenen yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk ve İştirak Nafakası Artırımı-Velayetin Taraflar arasındaki davanın birleştrilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ... 2. İcra Müdürlüğünün 2003/2203 esas sayılı dosyası ile Pendik İcra Ceza Mahkemesi'nin 2004/3695 esas sayılı dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 13.12.2006...

          Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı Yiğit Efe'nin üst soyu olan davalı babasından yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2014 NUMARASI : 2013/904-2014/353 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının üniversite öğrencisi olduğunu belirterek; davalı babasının aylık 700.00.- TL yardım nafakası ödemesine ve nafakaya her yıl artış oranı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı yararına aylık 150.00.- TL yardım nafakası ödenmesine karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir....

            Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle, kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; ana- babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için, belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu