Davalı erkeğin adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... 27.03.2017 tarihli dilekçesiyle yoksulluk nafakası dışında kalan yönlere ilişkin temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin yoksulluk nafakası dışında kalan yönlerden reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davacı ... 27.03.2017 tarihli dilekçesiyle yoksulluk nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) TMK'nın 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası, boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılma yükümlülüğünü, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen yardım nafakası ise yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yardım yükümlülüğünü ifade etmektedir. TMK. Madde 328/1. maddesi gereğince iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği kendiliğinden son bulur. ... olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder....
Aile Mahkemesinin 22/03/2021 tarih, 2019/411 Esas ve 2021/183 Karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı T1 yardım nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, TMK.m.364 uyarınca dava tarihi olan 02/10/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1000,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı Esma'ya verilmesine, belirlenen nafaka miktarına her yıl ÜFE-TÜFE ortalamasının artış oranı esasa alınarak artış uygulanmasına, Fazlaya ilişkin talebin Reddine, 2- Davacı Hatice YAKA'nın iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, Denizli 2....
Somut olayda; davacı, davalıdan yardım nafakası talep etmektedir. Her ne kadar davacı vekili duruşmadaki beyanında; daha önce açtıkları davanın tedbir nafakası, halihazırdaki davanın yardım nafakası davası olduğunu ve nafaka artırım davası olmadığını ifade etmiş ise de; dosya içerisinde bulunan ......
Yargılama aşamasında ileri sürülmeyen taleplerin istinaf aşamasında istenmesi mümkün olmadığından davacının tedbir nafakası ile hükmedilen iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devam etmesine yönelik talepleri konusunda dairemizce karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 maddesi uyarınca miktar yönünden REDDİNE, 2- Davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Sivas 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2013 NUMARASI : 2013/292-2013/671 Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının öğrenci olduğunu, eğitim giderlerinin bulunduğunu belirterek, davalı babasının aylık 700.00 TL yardım nafakası ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece aylık 450.00 TL yardım nafakası takdir edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nun 328/1.maddesinde; "çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre, kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler". TMK.'...
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı yardım nafakası talepli dava dosyasının sonuçlanmasından 6 ay kadar sonra lisans diplomasını aldığını, söz konusu dava duruşmasının akabinde davacının, müvekkilinin 2.600,00 TL olan emekli maaşından 1.000,00 TL'sini kendisine verdiğini ve kendisinin mağdur olmadığını söylediğini ancak söz konusu davayı açtığını belirterek, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davacı-davalı lehine 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı kararı ile verilen 400,00 TL yardım nafakasının söz konusu dava tarihinden itibaren 600,00 TL artırılarak 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, belirlenen nafakanın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası isteminden ibarettir. Davacının dava açıldığı tarihte Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencisi olduğu, annesi ve kardeşi Büşra ile birlikte yaşadığı, davacının gelirinin olmadığı, kardeşi Büşra'nın 350 TL yardım nafakası aldığı, davacının ve birlikte sakin diğer aile fertlerinin ihtiyaçlarının 3.kişilerin yardımı ile karşılandığı, davalı babanın emekli olup, 2.400,00 TL maaşının olduğu, yeni bir evlilik yaptığı, ayrıca davacının kardeşi Büşra'ya 350 TL yardım nafakası ödediği anlaşılmıştır. TMK'nın 328/2 maddesine göre, eğitimi devam eden reşit çocuğun eğitimi bitinceye kadar anne ve baba gücü oranında çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Tüm dosya kapsamından, dosyaya sunulan delillerden, öğrenci olan davacı lehine TMK'nın 328. Maddesi uyarınca yardım nafakası taktirinde bir isabetsizlik yoktur....
Kabule göre de; dava ile talep edilen yardım nafakası olduğu ve mahkemecede, yardım nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; yanlış nitelendirme ile eğitim nafakası olarak hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....