Davacı vekili 13.11.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;davacının öğrenim hayatının devam etmesi nedeniyle davalıya karşı yardım nafakası davasını açtığını ve lehine 450,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, kararın 03/10/2019 tarihinde kesinleştiğini, davacının halen Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Tıbbı Hizmetler ve Tenikler Bölümü/Anestezi bölümünde eğitim gördüğünü, yurtta kaldığını, birçok giderinin olduğunu, bu nedenlerle lehine hükmedilen aylık 450,00 TL yardım nafakasının, 350,00- TL artırılarak 800,00- TL çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 29.11.2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakası miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 26.05.1988 tarihinde evlendikleri, 25.07.2014 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden İkra isimli çocuklarının olduğu, davacı kadın ve çocuğun Hollanda'da yaşadığı, davacı kadının ev hanımı olduğu, Devletten aylık 731 euro sosyal yardım aldığı, kirada kaldığı, aylık 600 euro kira gideri olduğu, davacı çocuğun yarı zamanlı olarak asgari ücretle çalıştığı, aylık gelirinin 1500- 1600 euro olduğu, 1 aracı olduğu, öğrenci olduğu, davalı erkeğin emekli olduğu, aylık gelirinin 6000 TL olduğu, kendine ait evde kaldığı, evli olduğu, üzerine kayıtlı 14 taşınmazı, 1 otomobil olduğu, yurtdışından da aylık 400 euro maaş aldığı, Karaman'da ikamet ettiğini, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacı çocuğun ihtiyacı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında davacı çocuk için yardım nafakası verilmesi ve miktarının doğru olduğu, davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin kararın miktar itibariyle kesin olup...
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını toplum ve kişilerin vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davalıya yardım nafakası bağlanmasına ilişkin olan ilk davada tarafların sulh oldukları; babanın kızına 250 TL yardım nafakası ödemesi konusunda anlaşmış oldukları görülmektedir....
nın 364/1.maddesinde de; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'nın 365/2 maddesinde ise; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemeleri yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun, 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
nun 365/2 maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemelerine yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2014 NUMARASI : 2014/4-2014/591 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden reddine, iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası talebinin kesin hüküm nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,...
Yoksullara yardım etmek hem dini hem de ahlaki bir görev ve sorumluluktur. TMK.365. madde hükmünde belirtilen yardım nafakası için mirasçılıkta sıra gözönünde tutularak açılır. O halde, yardım nafakası öncelikle altsoydan istenilmelidir. Altsoyu yoksa üstsoyundan yardım nafakası istenilmelidir. Şimdi olayımıza geri dönelim ve hiçbir malvarlığı ve geliri bulunmayan evli iken boşanan kız çocuğunun baba olan davalıdan yardım nafakası isteyip isteyemeyeceğini inceleyelim: Davacı işsizdir, hiçbir geliri de yoktur. Ülkenin ekonomik ve sosyal yapısına göre de davacının iş bulma imkanı oldukça azdır. Boşanmış ve eşinden yoksulluk nafakası da talep etmemiştir. Salt iddiaya dayalı olarak “eşinden almadı isen babadan da alamazsın demek” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtilen ve gösterilen “eşitlik ilkesine” de aykırı düşecektir. (Ömer U.Gençcan T.M.K....
Davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dosya içerisinde mevcut boşanma ve nafakaya ilişkin dava dosyasında, davacıya boşanma kararının kesinleşmesine kadar 150.00 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak nafaka bağlandığı anlaşılmaktadır....