Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK md. 26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde kendisi için daha önce nafaka davasında (TMK mad. 197/1) hükmedilen 350 TL tedbir nafakasının boşanmayla yoksulluk nafakası olarak devamını talep etmiştir. Mahkemece talep aşılarak 400 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2015 (Çrş.)...
dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olacağı, Görüldüğü üzere TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nun 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakasının mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleri oldukları, bir taraf lehine TMK 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinin, o taraf için mevcut boşanma davasında tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdirine engel olmadığı, Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, eldeki boşanma davasında ilk boşanma dava tarihinden itibaren TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kadın tarafından açılmış nafaka artırım davası bulunmadığı halde bağımsız tedbir nafakası davasına (Ankara 16.Aile Mahkemesi 2018/386 esas-2019/72 karar) atıf yapılarak hüküm tesis edilmesi...
Davacı kadın, TMK 169.maddesi uyarınca verilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğundan bahisle istinaf talebinde bulunmuş ise de, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davasında davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu hususunu ispat etmesi gerektiği, mahkemece bu ispatın yapılmadığı gerekçesi ile kadının tedbir nafakası isteminin reddine karar vermesi doğru ise de, anne yanında bulunan müşterek çocuklar için bu ispata gerek olmadan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talebine ilişkindir. Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır (TMK md.195). Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır (TMK md.197/1)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili 13/06/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, anne yanında yaşayan müşterek çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; davacı kadın lehine ayrı yaşamakta haklılığa dayalı ve müşterek çocuklar Abdullah, Bilal, Muhammed Yasin ve Kerem lehine tedbir nafakası (TMK madde 197) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuklar Ali Efe ve Yaren için aylık 350'şer TL tedbir nafakasının, karar kesinleşmesinden itibaren, Ali Efe aylık 500 TL iştirak nafakası, Yaren için ise aylık 500 TL' yardım nafakası olarak devamına, davacı kadın için aylık 500 TL tedbir - yoksulluk nafakası ile, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece takdir edilen maddi manevi tazminat, tedbir - yoksulluk - iştirak nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 197.maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu, buna göre davaların aynı sebepten doğmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın, eşler evlilik birliğinin ayrı bir dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md 195-201). Diğer bir anlatımla, tedbir nafakası isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Bu durumda, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunmadığı da ortadadır. Hal böyle olunca mahkemece, davanın esasına girilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kararın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Boşanma davası sonuçlanıncaya kadar tedbir nafakası talep edilebilir ve mahkeme henüz yargılama sürerken de tedbir olarak (TMK:nun md.169) tedbir nafakasına hükmedebilir. Davacının dilekçesinde belirttiği "önce tedbir olmak üzere" ifadesi bu kapsamda değerlendirildiği takdirde; hakkaniyete uygun tedbir nafakasına hükmedilmelidir. Mahkemece, hükmedilen nafakanın yardım nafakası olarak nitelendirilmiş olması da doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tosya Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :10.04.2014 NUMARASI :Esas no:2013/238 Karar no:2014/45 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı tarafından, tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....