Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata, tarafların fazlaya ilişkin ve başkaca taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Ancak, davada boşanma ve velayetin değiştirilmesi davaları ile velayetleri davacı anneye verilmiş olan müşterek çocuklar ... ve... için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar iştirak nafakası niteliğindedir (TMK. md. 328/1, md 329/1). Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır....
Aile Mahkemesi'ne gönderildiği, ilk derece mahkemesinin davacı lehine 700,00 TL tedbir nafakası hükmedilmesine ilişkin 2020/794 Esas 2020/867 Karar sayılı ilamına davacının istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle davalı lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek dairemizce davacı lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700 TL tedbir nafakası hüküm altına alınmış, belirlenen tedbir nafakasına yıllık TÜFE oranında artışına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Kayseri 2....
Aile Mahkemesinin 2018/137 Esas sayılı dosyası ile boşanmalarına karar verildiği, dosyanın istinaf incelemesinde olduğu, davacının Fırat Üniversitesinde eğitim gördüğü ve eğitiminin halen devam ettiği, davalı babasından kendisi için yardım nafakası istemeye hakkı olduğu anlaşılmakla; tespit edilen tarafların sosyal ekonomik durumları, nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve eğitim masrafları ile nafaka yükümlüsü babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kuracak şekilde yardım nafakası bağlanmasının hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla davacı için dava tarihi olan 19/06/2020 tarihinden itibaren aylık 1200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu nafakanın her yıl TUİK'in belirlediği ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....
Yukarıda yer alan hukuki düzenlemeler ve açıklamalar kapsamında; ilk derece mahkemesince davacının ayrı yaşamada haklılığına dair tespit ve gerekçesinin isabetli olduğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde davacı yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğu anlaşılmış olup, bu itibarla davacı tarafın tedbir nafakasının miktarına ilişkin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile davacı yararına takdiren aylık 2.000 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk Mete Şişman için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, müşterek çocuk Eylül Ela Şişman için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası, davalı davacı kadın için aylık 650 TL tedbir - yoksulluk nafakası takdirine, takdir edilen nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 15.000 TL manevi, 20.000 TL maddi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir....
161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma hükmü kurulması gerektiği yönünden temyiz talebinde bulunmuş, lehine hükmedilen tazminatın miktarı yönünden ise temyiz talebinde bulunmayarak kesinleştiğinden, tazminatların miktarı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Toplanan delillerden ve yukarıda gösterilen sebeplerle, davalı-davacı kadının eşinden ayrı yaşamakta haklılığı kanıtlayamadığına göre, bağımsız olarak açılan ve boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilen tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesi’nin 2013/604 esas esasına kayıtlı tedbir nafakası davası (TMK m. 197) ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/c bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı-davalının temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte, davalı-davacının asıl davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz itirazlarının ise 2/a bentte gösterilen sebeple REDDİNE, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.05.2016 (Per.)...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davalının kabul beyanı ile birlikte davanın kabulüne, davacı T1 menfaatine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalı babadan alınarak davacıya verilmesine, davacı T3 menfaatine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalı babadan alınarak davacılara verilmesine, davacı eş T2 menfaatine TMK Mad. 197 uyarınca dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının her ay davalı eşten alınarak davacılara verilmesine" karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, taleplerinin nafakaların 01.01.2017 tarihinden itibaren başlatılmasını talep etmelerine rağmen dava tarihinden başlatılmasının yanlış olduğunu, davalının da davayı kabul ettiğini belirterek talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....
Bu yasal düzenlemeye rağmen, davalı (kadın)'ın tahkikat aşamasında talep ettiği yoksulluk nafakası isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....