Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; aylık 1.500,00 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile; dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, karşı davacı ... yararına hükmedilen nafaka yardım nafakası olduğu halde, kararda maddi hata sonucu yoksulluk nafakası olarak adlandırılması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün B bendi 1. fıkrasından “yoksulluk nafakasının” sözlerinin çıkartılarak yerine "yardım nafakasının" ifadesinin ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 20.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki Tedbir İştirak Yoksulluk ve Boşanma İlamının Tenfizi (asıl dava) ile Yardım Nafakasına (birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tenfize yönelik talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yoksulluk nafakası yönünden davanın reddine iştirak ve yardım nafakası yönünden davanın kısmen kabulüne olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve birleşen davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde bulunması gereken; ... karar sayılı dava dosyası dosya içerisinde yer almamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ayrıca hüküm kısmında 1000TL nafakanın 1700TL'ye çıkarılması denilmiş ise de açılan davanın yardım nafakası davası olduğu anlaşıldığından artırıma ilşkin kısım maddi hata kapsamında olup mahkemesince her zaman düzeltilmesi mümkün olmakla yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 67,85 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.02.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuklar Berfin, Özlem, Amine ve Berat İpek yararına dava tarihinden itibaren aylık 250,00’er TL iştirak nafakasına, müşterek çocuk İbrahim yararına iştirak nafakası talebinin reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, adli yardım talebinde bulunmuş ve müşterek çocuklar Berfin, Özlem, Amine ve Berat için hükmedilen iştirak nafakası yönünden kararı istinaf etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, iştirak ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir....

        nun 364/1.maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, ....sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

          Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

          Yardım nafakası, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı sosyal ödevdir ve kanun koyucu, kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiş, bu Ödevin ortadan kaldırılmasını ise, MK m. 365 ile sınırlamıştır. Yardım nafakası, zarurete düşen hısımın yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu yardım isteğidir. Yardım nafakası isteyenin kusuru İle yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Yardım nafakasının koşulları objektiftir ve bu koşulların gerçekleşmesi halinde nafaka borcu doğmaktadır (H.V. Velidedeoğlu, Türk Medeni Hukuku, İst. 1963, s. 396)....

            Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K)....

            UYAP Entegrasyonu