Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi durumlarda kusur aranmayacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının yapımı veya bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile yapımı veya bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasında kira ilişkisi olsa da uyuşmazlık, yapı malikinin sorumluluğuna dayalı olarak açılmış rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmakta olup, sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk - bakım eksikliği ayrımının bir önemi yoktur. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

      (III) Kabule göre zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.Şöyle ki; Bilindiği üzere el atmanın önlenmesi isteği taşınmazın aynına yönelik olup el atma ve zamana yayılan haksız eylem devam ettiği sürece el atmaya yönelik dava ile maddi tazminat istemi zamanaşımına uğramaz....

      Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan TBK’nun 69. maddesi “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

      Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan TBK’nun 69. maddesi “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

      Hukuk Dairesi'nin 2017/11410 Esas, 2019/3207 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça davalı Hazineye ait taşınmaza yapılan yapı nedeniyle temliken tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunulduğu, yargılama aşamasında taşınmaz üzerindeki yapının ortadan kaldırılması nedeniyle davacının temliken tescil talebinden feragat ederek tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece davanın reddine yönelik kararın verilmesi üzerine davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Yukarıdaki Yargıtay kararı içeriği ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacı, taşınmaz üzerine yapı yaparken iyi niyetli değildir. Bu tür durumlarda aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde, taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat vermesi gerekir. Malzeme sahibi iyi niyetli değilse tazminat miktarı levazımın en az kıymetini geçemez....

      nedeniyle maddi tazminat yönünden davacının hesabının davalılardan Yapı T3 tarafından güvenli şekilde davacıya ait paranın saklanma yükümlülüğü bulunduğu, bu nedenle görevinin gereklerini tam anlamıyla yerine getirmeyen davalının bu maddi yükümlülüğe de katlanması gerektiği mahkemece takdir edilerek davanın madi tazminat yönüyle kabulüne, 1500TL maddi tazminatın davalı Yapı Kredi Bankasından alınıp davacıya verilmesine, maddi tazminat olarak diğer davalı Turkcell İletişim A.Ş' nin her ne kadar sorumluluğu bulunsa da, bu sorumluluğun sınırlı olduğu ve davacının banka hesabında çekilen tutar yönüyle bir kusurunun bulunmadığı ve maddi tazminat yönüyle sorumluluğunun da olamayacağı, manevi tazminatın miktarının belirlenmesi konusunda, manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği hususu, Yargıtay HGK.'...

      yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tespitler kapsamında davacının tespit edilen 28.947,26 TL maddi zararından sorumlulardır. Bu sebeple bu davalılar yönünden maddi tazminat davasının 28.947,26 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Davacı tarafın temyizi bulunmadığından davalı Aktel Yapı San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyizi üzerine davalı Malatya 2. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü'nün de belirlenen hasar miktarından sorumluluğu cihetine gidilemez. Zaten bunun icra kabiliyeti de bulunmamaktadır. Ancak davalı Aktel Yapı San. ve Tic. A.Ş., davalı Malatya 2. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gereken 13.789,96.-TL maddi tazminattan tek başına sorumlu tutulacağından, davalı Malatya 2. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü'nden aralarındaki iç ilişkiye göre bunu rücu edebilir. Açıklanan gerekçelerle rücu davası ile borçluları arasındaki iç ilişki ve usul ekonomisi dikkate alındığında kararın diğer davalının sorumluluğu yönündeki temyizinde davalı Aktel Yapı San. ve Tic. A.Ş.'nin hukuki yararının bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gibi hakkındaki karar kesinleşen davalı Malatya 2....

        UYAP Entegrasyonu