Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

Taşınmaz malikinin sorumluluğu kusura dayanmayan, yasanın emrettiği özen gösterme borcunun ihlaline dayanan bir kusursuz sorumluluk hali olup bu sorumlulukta kurtuluş kanıtına yer verilmemiştir. Taşınmaz malikinin sorumlu tutulabilmesi için taşınmazın kullanılması ile zararlı sonuç arasında "nedensellik bağı" bulunmalı ve bu bağ, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuruyla ya da önlem alınsa dahi karşı konulamaz doğa olayı ile (mücbir sebeple) kesilmemiş bulunmalıdır. Bina veya diğer yapı malikinin sorumluluğunu, diğer kusursuz sorumluluk hallerinden ayıran en önemli fark, malike geniş ve ağır bir sorumluluk yüklenmesi olup kurtuluş kanıtı getirme imkanı tanınmamış olmasıdır. Ancak malik, malik sorumluluktan kurtulmak için zararın eserin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden kaynaklanmadığını ya da illiyet bağını kesen durumlardan -mücbir sebep, üçüncü kişinin sorumluluğu- birinin varlığını ispatlamak zorundadır....

Keza, 6098 Sayılı TBK’nun 69. maddesi “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

saklı kalmak üzere 10.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması yine de bir bakım eksikliği sayılır. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğunu kapsamaktadır. Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk halidir.Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutulurken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, buna göre, davacı ... için 51.997,92 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.312,41 TL maddi tazminat ile 8.000,00 TL manevi tazimatın, davacı ... için 4.011,42 TL maddi tazminat ile 8.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 13.118,95 TL maddi tazminat ile 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminatta fazlaya dair isteğin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince, bilirkişi raporlarının hükme ve denetime esas olacak şekilde düzenlendiği, olayın meydana geldiği hususlar dikkate alındığında, tarafların sosyal ekonomik durumu, olayın oluş şekli, takdir edilen tutarın yeterli olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

        Uyuşmazlık; davacının yaralanması nedeniyle , davalı ... şirketinin sorumlu tutulup tutulamayacağı, buna bağlı olarak da, davacının, elektrik dağıtım şirketinden tazminat istemlerinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması bir yapım eksikliği sayılır.Koruma kapsamında, tesisatı tetkik ve muayene etmek de vardır. Yapı malikinin sorumluluğu, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Bu nedenle, bu tesislerden meydana gelmiş bir zararın bulunması halinde, zararla tesisin faaliyeti arasında uygun illiyet bağı olması ve hukuka aykırılık unsurları gerçekleştiği takdirde, kusur aranmaksızın sorumluluk doğacaktır....

          Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bina malikinin sorumluluğu 6098 sayılı TBK. md. 69 maddesine, kat maliklerinin ortak tesislerden sorumluluğu ise bu genel hüküm ile birlikte Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesine dayanmaktadır. 6098 sayılı TBK. madde 69 hükmü uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir. Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulun gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca subjektif koşula yani kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir....

            Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi, bir tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan, özen sorumluluğudur. Bu nedenle, sorumluluğun doğması için yapı eseri malikinin veya yardımcılarının kusurlu olması şart değildir. Sorumluluk, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki noksanlığa dayanmaktadır. Burada, yapı malikine bir kurtuluş kanıtı tanınmamıştır. Sorumluluğun şartları, genel şartlar, özel şartlar olmak üzere ikiye ayrılır. Genel şartlar: 1- Zarar, 2- İlliyet bağı, 3- Hukuka aykırılık, Özel şartlar: 1- Sorumlu ile yapı eseri arasında mülkiyet ilişkisi bulunması, 2- Bir yapı eserinin mevcut olması, 3- Yapı eserinin yapımının bozuk veya bakımının eksik olmasıdır. İlliyet bağı genel şartı yönünden, meydana gelen zarara, üçüncü kişinin illiyet bağını kesemeyecek yoğunluktaki kusuru veya mücbir sebep teşkil etmeyen bir umulmayan hal sebep olmuşsa malik sorumluluktan kurtulmaz....

            UYAP Entegrasyonu