Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre sorumluluk bina malikine ait olduğu, davacı dava dilekçesinde Adanur Apartmanının çatısının rüzgar nedeniyle uçarak aracına hasar verdiğinden bahisle eldeki davayı açtığı, ancak davayı Adanur Apartmanı B Blok yönetimi aleyhine açtığı, yasada da belirtildiği üzere bağımsız bölüm maliklerini tek tek isimlerinin gösterilmesi suretiyle davayı açması gerektiği, T3 bina maliki olmadığı anlaşılmakla açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine" şeklinde karar verildiği görülmüştür. Dava, TBK'nın 69. maddesi gereği kusursuz sorumluluktan kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nın 69. maddede "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden" sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın "doğan zararı gidermekle yükümlü" tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide "kusursuz sorumluluk" veya daha geniş tanımıyla "kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu" denilmektedir....

Mahkemece; asıl ve birleşen davaların TBK. 69. maddesine dayalı yapı malikinin sorumluluğu hükümlerinden kaynaklandığı, ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, tapu kayıtlarına göre ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmamış olması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulu gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca subjektif koşula, kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali bulunanlarda zarardan sorumlu olur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yapı Malikinin Sorumluluğu başlıklı 69. maddesinin 2. fıkrasında da “İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludur” hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle 818 sayılı B.K’nun 58. maddesi gereğince bina maliki meydana gelen zarardan kusursuz sorumludur....

      Dava, itirazın iptali (yapı malikinin kusursuz sorumluluğundan kaynaklı rücuen tazminattan kaynaklanan) istemine ilişkindir. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutulurken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." ( TBK .69. maddesi )....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl. vekili Avukat ..... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 03/03/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalılardan ...'ın, temyiz itirazları yönünden; Dava, trafik kazası nedeniyle desteklerinin ölümü nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

        , yol ücretleri, yemek ve barınma ücreti vb.) icrai niteliği bulunmadığını, bu nedenle maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu" dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Elektrik tesisleri de yapı eseri niteliğindedir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 5. maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda elektrik dağıtım şirketleri, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür....

          G E R E K Ç E Uyuşmazlık, alışveriş merkezinin ortak kullanım yerinde bulunan merdivenin davacılar üzerine düşmesi nedeniyle geçici işgöremezlikten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır....

          Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesi: Türk Borçlar Kanunu'nda yapı malikinin sorumluluğu 69. maddede düzenlenmiştir. TBK 69. maddesinde “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmektedir. Görüldüğü üzere kanun hükmü, bina ve yapı eserleri nedeniyle sorumluluğu bunların yapım bozukluğu veya bakım eksikliğine dayandırmaktadır. Burada yasa koyucu, her geçen gün artan yapılaşma nedeniyle, başkaların zarar görmesini engellemeyi amaçlamıştır. Bu sebeple, bu yapılar nedeniyle zarar tehlikesinin önlenmesi amacıyla yasa koyucu kusursuz sorumluluk ilkesini kabul etmiştir. "TBK'muz bu sorumluluğu "özen" ilkesine dayanan kusursuz sorumluluk halleri arasında saymıştır....

          ' şeklindeki gerekçe ile maddi tazminat davasının kabulü, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile Güllüzar Çakmak için 327.676,08- TL maddi, 20.000,00- TL manevi, Halit Enes Çakmak için 12.319,44- TL maddi, 15.000,00- TL manevi ve Yunus Emre Çakmak için 36.729,55- TL maddi ve 15.000,00- TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu